Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
mover
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
devindiren/hareket ettiren kimse/şey.
Noun
(ev eşyası) nakliyat şirketi, nakliyatçı.
The movers will be here tomorrow.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
furniture mover
ev eşyası nakliyatçısı
house mover
ev taşıyan
long distance mover
uzak mesafe taşıyıcısı
long distance mover
uzak mesafeler sevkıyatçısı
long distance mover
uzak mesafeler sevkiyatçısı
people mover
toplu taşıma (sistemi): halk kütlelerini hava alanlarında, alışveriş merkezlerinde taşıyan sistem (yürüyen merdiven vb.).
Noun
prime mover
(a) ana/ilkel güç kaynağı, bir makinayı işleten ana kuvvet, (b) (doğal kaynaktan aldığı gücü başka bir
güce çeviren) makina (su ve buhar türbinleri gibi).
Noun, Mechanics
prime mover
unmoved mover
ile ayni anlama gelir. (Aristo felsefesinde) ana muharrik: kendisi hareket etmeden
başka cisimlere hareket sağlayan kaynak.
Noun
unmoved mover
prime mover
ile ayni anlama gelir. (Aristo felsefesinde) ana muharrik: kendisi hareket etmeden
başka cisimlere hareket sağlayan kaynak.
unmoved mover
prime mover
(2).
word mover
kelime yürütücü
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.