notes

English-Turkish Translation

  1. özet, hulâsa, not, icmal.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

consult one's notes
notlarına bakmak Verb
look through one's notes
notlarına bakmak Verb
refer to one's notes
notlarına başvurmak Verb
refer to one's notes
notlarına bakmak Verb
run over one's notes
notlarını yeniden gözden geçirmek Verb
shuffle one's notes
notlarını karıştırmak Verb
append marginal notes
çıkmalar yapmak Verb
author's notes
yazarın notları Noun
back notes
banknotların karşılığı olmak Verb
backing of notes
banknot karşılığı
bought and sold notes
borsa acentesinin verdiği
bought and sold notes
yaptığı bütün işlemleri gösteren evrak
bundle of bank notes
banknot destesi
bundle of notes
banknot destesi
calling in of bank notes
banknotların tedavülden çekilmesi
casual notes
gelişigüzel alınan notlar Noun
circulating bank notes
tedavüldeki banknotlar Noun
compare notes
note1 (14).
compare notes
fikir teati etmek, karşılıklı görüş ve düşüncelerini anlatmak.
conversion of bank notes
banknotların değiştirilmesi
copy notes
not almak Verb
customer s'notes
müşteri senetleri Noun
customer's notes
müşteri senetleri Noun
doubtful notes
şüpheli senetler Noun
exchange notes
nota teatisinde bulunmak Verb
exchange of diplomatic notes
nota mübadelesi
exchange of notes
diplomatik nota teatisi
explanatory notes
açıklayıcı notlar Noun
field notes
mesaha notları Noun
foreign bank notes
yabancı ülkenin kâğıt parası
foreign coins and notes
yabancı paralar Noun
foreign currency notes
yabancı kâğıt paralar Noun
foreign notes
yabancı kâğıt para
forger of bank notes
sahte para basan
forgery of bank notes
kalpazanlık
fund government notes
devlet tahvillerini paraya çevirmek Verb
gold notes
(US) karşılığı altın ile ödenebilecek banknot
government notes
(Br) devlet tahvilleri Noun
insolvable bank notes
bozdurulamayan banknotlar Noun
issuance of notes
senet çıkarma
keep notes
not almak Verb
lecture notes
ders notları Noun, Education-Training
marked notes
işaretlenmiş paralar Noun
marked notes
bir hırsızı yakalayabilmek için işaretlenmiş paralar Noun
monopoly in the issue of bank notes
banknot ihracı tekeli
outstanding notes
vadesi geçmiş senetler Noun
pendent notes
ek notlar Noun
pendent notes
açıklayıcı notlar Noun
permissory notes
senedat
private notes
mağaza sahipleri Noun
private notes
vb tarafından çıkartılan kâğıt para
private notes
özel para
private notes
kanunen yetkili hükümet dairesi (Merkez Bankası) dışında tüccarlar Noun
Private Sector Bonds and Notes
Özel Sektör Tahvil Senet ve Bonoları Noun, Accounting
Public Sector Bonds and Notes
Kamu Sektörü Tahvil Senet ve Bonoları Noun, Accounting
read shorthand notes
steno notlarını okumak Verb
right to issue bank notes
banknot ihraç etme hakkı
short term notes
(US) kısa vadeli borç senetleri Noun
shorthand notes
steno ile alınan notlar Noun
shorthand notes
steno notları Noun
speak without notes
notsuz konuşmak Verb
speak without notes
notlara başvurmadan konuşmak Verb
surveying notes
arazi ölçme kayıtları Noun
take lecture notes
konferansta not tutmak Verb
take lecture notes
ders notu almak Verb
timing of notes
senetlerin vadelerini belirleme ve hesaplama işlemi
united sates notes
ABD federal hazine bonoları Noun
uttering false notes
piyasaya sahte para sürmek Verb
vamp up some lectures out of old notes
eski notlardan birkaç ders hazırlamak Verb
notes and small change
kâğıt ve madeni para
notes due to banks
bankalara verilmiş senetler Noun
notes payable
borç senetleri Noun, Accounting
notes payable
ödenecek senetler Noun
notes payable
borç senet dileri Noun
notes receivable
alacak senet dileri Noun
notes receivable
alacak senetleri Noun, Accounting
notes receivable
(US) senet alacakları Noun
notes receivable
tahsil edilecek senetler Noun
notes receivable discounted
iskonto ettirilmiş alacak senet dileri Noun
notes receivable in collection
tahsildeki alacak senet dileri Noun
(balance sheet) (US) notes payable
vadesi gelen senetler Noun
bank notes in circulation
tedavüldeki banknot
bills and notes payable
borç senetleri Noun, Accounting
doubtful debts , notes and accounts
senetler ve hesaplar Noun
doubtful debts , notes and accounts
şüpheli alacaklar Noun
increase of notes in circulation
tedavüldeki banknotların artışı
make marginal notes in a book
bir kitap kenarına not düşmek Verb
print notes at the bottom of the page
sayfanın altına (dibine) not basmak Verb
put forged notes into circulation
piyasaya kalp para sürmek Verb
support the notes in circulation
tedavüldeki kağıt paranın karşılığını sağlamak Verb
take (good) notes at a lecture
bir ders takririnde (iyi) not tutmak Verb
take down notes of sth
not etmek Verb
take notes in a lecture
bir derste not tutmak Verb
trade notes receivable
müşteri senedi
trade notes receivable
(US) alacaklar Noun
write notes on a text
bir metne not yazmak Verb
write notes to a text
metne açıklama notları yazmak Verb
write notes to a text
bir metne açıklama notları yazmak Verb
Bonds and Notes Issued
İhraç Edilen Bonolar ve Senetler Noun, Accounting
Rediscount on Notes Payable (-)
Borç Senetleri Reeskontu (-) Accounting
Rediscount on Notes Receivable (-)
Alacak Senetleri Reeskontu (-) Accounting
Rediscounts on Other Notes Payable (-)
Diğer Borç Senetleri Reeskontu (-) Accounting
Rediscounts on Other Notes Receivable (-)
Diğer Alacak Senetleri Reeskontu (-) Accounting
English-Turkish phrases from Zargan's own database