now … now

  1. kâh … kâh, bir … bir.
    With prices now rising now falling, who knows what will it cost next year?
    Fiyatlar bir yükselip bir düşüyor, bu durumda kim bilir gelecek yıl bunun fiyatı ne olacak?
hele şükür, çok şükür.
There now, I've at last got the engine started: Hele şükür, nihayet motoru çalıştırabildim.
!: hele … bakayım!
Now now, child, stop crying: Çocuk, hele sen sus bakayım!