okay

  1. tamam, doğru, iyi, geçerli, makbul, şayanı kabul, uygun, münasip, yolunda, peki, pek âlâ.
    O.K., I'll
    get it for you: Peki, onu sana alırım.
    Everything is O.K.: Her şey yolunda.
    The new schedule is O.K.: Yeni program uygundur.
    That car goes O.K. now: O araba şimdi iyi işliyor.
  2. onaylamak, tasdik etmek, “peki” demek, uygun/münasip/doğru bulmak.
  3. izin, müsaade, onay, rıza, muvafakat, kabul, tasdik.
  4. Exclamation peki! olur! oldu! hayhay! kabul! tamam!
zararı yok
iyi durumda
iyi
tasdik etmek Verb
izin vermek Verb
onaylamak Verb
(US) bir satın alımı onaylamak Verb
(US) yayımlanabilir onayı vermek Verb
İyi misin?
Rica ederim.
Sorun değil.