oluşan

Turkish-English Phrases

aynı an içinde oluşan
simultaneous Adjective
bir birlik meydana getiren parçalardan oluşan
integral
birçok fakülteden oluşan
collegiate
birçok kişiden oluşan
multitudinous
birden fazla kelimeden oluşan
multiword Adjective, Linguistics
çizgilerden oluşan
linear
dışta oluşan
exogenous Adjective
güneş etkisi ile oluşan
solar
Güneş'teki fırtınalar sonucu oluşan
northern lights
ince tabakalardan oluşan
flaky
karadan oluşan
terrestrial
kişinin kendi zihninde oluşan
intrapersonal
komşular ya da hayranlık duyulan kişilerden oluşan
reference group
liflerden oluşan
fibrous Adjective
paradan oluşan
monetary
senatörlerden oluşan
senatorial
soru ve yanıtlardan oluşan
catechetical
tümü yarım tondan oluşan
chromatic Music
üç bölümden oluşan
ternary
üç bölümden oluşan
triplex
oluşan kanı
growing opinion
2 ölçü bakırdan oluşan altın alaşımı
standard gold
300-1000 askerden oluşan askeri birlik
battalion
adi hisse senetlerinden oluşan sermaye
ordinary capital
adi hisselerden oluşan sermaye
common stock
adi hisselerden oluşan sermaye
shares of common stock
adi hisselerden oluşan sermaye
ordinary capital
altı kişiden oluşan müzik topluluğu
sextet
asidin alkolü etkilemesiyle oluşan bileşik
ester
Avam ve Lordlar Kamarası'ndan oluşan parlamento binası
the house of parliament Noun
barakalardan oluşan kamp
hutment
belediye meclisi üyelerinden oluşan heyet
court of aldermen
besin değeri yüksek yiyeceklerden oluşan tayın
iron rations
bir markanın kelimelerden oluşan kısmı
brand name
birbirinden ayrı nesnelerden oluşan yığın
conglomeration
birbirine bitişik gömlek ve külottan oluşan iç çamaşırı
union suit
birbiriyle ilişkili dokuz şeyden oluşan bir grup
nonet
birbiriyle ilişkisi olan on adet çalışmadan oluşan dizi
dekalogy
birçok kişiden oluşan tüzel kişilik
corporation aggregate
birçok paralel yoldan oluşan trafik yolu
multistrip highway
birkaç harften oluşan desen
monogram
birkaç müzik parçasından oluşan parça (potpuri
medley
bungalovlardan oluşan yerleşim merkezi ile ilgili
bungaloid
çürümüş bitkilerden oluşan yer kömürü
peat
dairelerden oluşan apartman
mansions
dikey hava akınlarının etkisiyle oluşan sağanaklar
air pocket
don ve faniladan oluşan kadın iç çamaşırı
caminickers
düşük değerli değişik eşyalardan oluşan satılık takım
job lot
entelektüel kişilerden oluşan bir kulüp
athenaeum
et ve domatesli üç ekmekten oluşan sandöviç
club sandwhich
fabrika gibi binalardan oluşan mülk
bricks and mortar
füzyondan oluşan yeni şirket
surviving company
içişlerinde bağımsız olan devletlerden oluşan birlik
federation
iki komuta zincirinden oluşan sistem
lob- and-staff
iki komuta zincirinden oluşan sistem
line and staff management
iki komuta zincirinden oluşan sistemdeki müdürlerden biri
line management
iki komuta zincirinden oluşan sistemdeki müdürlerden biri
line manager
iki öğeden oluşan ücretlendirme sistemi
two-part tariff
iki ünlünün kaynaşmasından oluşan karma ünlü
diphthong
iki üründen oluşan ve indirimli fiyatla satılan bir ambalaj
twin pack
iki yasama kuruluşundan oluşan hükümet biçimi
bicameral
İskandinav meze ve yemeklerinden oluşan açık büfe
smorgasbord
işletmelerin birleşmesi sonucunda oluşan artık değer
consolidation surplus
işletmenin lojmanlarından oluşan oturma mahalli
company town
Japonlar'a özgü çiğ balık ve pirinçten oluşan yemek
sushi
kadınlardan oluşan jüri
jury matrons
kent içi gezileri ve başka öğelerden oluşan paket gezi
city package
kimyasal güçle oluşan elektriğe ait
voltaic
kölelerden oluşan işgücü
corvee
kurşun gibi maddelerin buğusundan oluşan toz
fume
mağazalar zincirinden oluşan girişim
multiple store enterprise
makaralar ve iplerden oluşan ağırlık kaldırma sistemi
block and tackle
mesleki bakımdan ehliyetli kişilerden oluşan jüri
special jury
mesleki bakımdan ehliyetli kişilerden oluşan özel jüri
special jury
monitör ve stüdyo-içi kontrol aygıtlarından oluşan donanım
camera chain
oynar yapraklı yevmiye defteri (föylerden oluşan defer
journal voucher
rüzgârla oluşan kabarma
lee tide
rüzgârla oluşan kar yığıntısı
snowdrift
salt eşit hukuk koşullarında oluşan bir yediemin kurumu
constructive trust
seçilmiş üyelerden oluşan jüri
struck jury
senato ve temsilciler meclislerinden oluşan yasama meclisi
general assembly
sıkışma sonucunda oluşan deformasyon
compression set Noun
taahhüt edilmiş hisse senetlerinden oluşan sermaye
capital stock subscription
tamamen eşit hukuk koşullarında oluşan bir yeddiemin kurumu
implied trust
tarafsız jüri üyelerinden oluşan mahkeme
fair jury
tek vagondan oluşan taşıt aracı
railcar
tercihli hisse senetlerinden oluşan sermaye
preferred share capital
ticaret gemilerinden oluşan bir filonun kaptanı
commodore
ticari yıl (30 günlük 12 ay 360 günden oluşan zaman süresi
commercial year
toz kardan oluşan çığ
drift avalanche
tümü ile altın ve gümüşten oluşan para
full-bodied currency
üç kişiden oluşan kurul
committee of three
ültramikroskopik parçacıklardan oluşan madde
colloid
ürün çeşitlendirme ile oluşan şirketlerin birleşmesi
diversification merger
uzun zamandır yatmaktan ötürü oluşan yara
bedsore
veliler ve öğretmenlerden oluşan dernek
parent- teacher association
vücutta oluşan inci şeklinde kabarıklık
pearling Medicine
yatak odası ve oturma odasından oluşan geniş otel odası
junior suite Noun
yıllık borç taksiti ve faizden oluşan tutar
annual payment
yirmi polisten oluşan müfreze
posse of twenty police
yönetici mevkiindeki kişilerden oluşan yönetim kurulu
inside board
Turkish-English phrases from Zargan's own database