ore

English-Turkish Translation

  1. Noun töz, maden cevheri/filizi, mineral, külçe.
  2. Noun madensileri içeren doğal madde, cevher.
    sulfure ore.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

copper ore
bakır filizi
course of ore
damar
course of ore
filon
iron ore
demir cevheri Noun, Mining
iron ore
demir filizi
jigged ore
yıkanmış töz.
kidney ore
(böbrek şeklinde) demir cevheri, hematit. Noun
metalliferous ore
maden filizi
mine ore
maden cevheri
mineral ore
maden cevheri
pay ore
verimli maden ocağı
peacock ore
bornite.
red lead ore
crocoite
red zinc ore
zincite
rude ore
işlenmemiş cevher
tin ore
kalay cevheri
yellow lead ore
sarı kurşun cevheri. Noun
ore carrier
maden filizi taşıyıcısı
ore deposit
töz yatağı.
ore deposit limit: yatak sınırı.
ore dressing: töz hazırlama.
ore grade:
töz içeriği.
ore prospecting: töz arama.
ore reserve: töz birkisi.
ore sizing/sorting: töz kümeleme.
ore stock yard: töz birktirme alanı.
ore storage bunker: töz yığağı.
demurrer ore tenus
sözlü defi
demurrer ore tenus
davacının dava açma ehliyeti olmadığı iddiasıyla yapılan itiraz
wind up ore from a mine
madenden cevher çıkarmak Verb
öre
öre, İsveç/Norveç/Danimarka kuruşu, 1/100 kron Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database