overshoot

  1. Verb hedefin üstüne/ötesine/ilerisine atmak, vuramamak, karavana atmak.
  2. Verb (sınırı/belirli bir noktayı) aşmak, ilerisine geçmek, atlamak, kaçırmak.
    We had overshot that turning
    again: Gene o dönemeci kaçırdık.
  3. Verb fazla ileri gitmek, bir şeyi fazla ileri sürmek/ileri götürmek.
  4. Verb, Aviation (a) pistin ilerisine inmek, inişte pisti geçmek, (b) hedeften daha ötelere uçmak.
  5. Verb çok uzaklara gitmek.
hedefin ötesine atmak Verb
hedefin üstesine isabet ettirmek Verb
maliye bakanlığının tahminlerini aşmak Verb
yanılmak, durumu yanlış değerlendirmek, hatalı sonuca varmak.
You've overshot the mark there: Onda/orada yanıldın(ız).