partisan

English-Turkish Translation

  1. Adjective partizan
  2. Adjective yandaş
  3. partizan, taraf tutan (kimse), tarafgir, kayırmalı, tarafsız olmayan (kimse), bir parti/şahıs çıkarına
    yönelik.
    partisan = partizan politics.
  4. partili, bir partiyi/şahsı/davayı destekleyen (kimse)
  5. Military çeteci, gerillacı.
  6. 16/17nci yüzyıllarda kullanılmış geniş namlulu bir silah.
  7. partizanlık, tarafgirlik, kayırmacılık.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

partisanship
particilik Noun, Politics-Intl. Relations
firm partisan
koyu taraftar
government partisan
iktidar taraflısı
strong partisan
güçlü yandaş
strong partisan
koyu taraftar
partisan charge
partizan tarafların suçlaması
partisan fight
partizan kavgası Noun
partisan fight
çete dövüşü
partisan media
yandaş medya Noun, Media-Publishing
partisan movement
partizan hareketi
partisan movement
partizan hareket
partisan of
yanlı
partisan of freedom
özgürlükçü
partisan of peace
barış yanlısı
partisan of the present government
iktidardaki hükümetin yandaşı
partisan of the present government
partizanı
partisan politics
parti politikası Noun
partisan politics
partizan politikası Noun
partisan speech
partizan konuşması
act in a partisan spirit
partizanca davranmak Verb
act in a partisan spirit
partizan davranmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database