pazar

English Turkish Phrases

(see) “ PAZAR
pazaryeri
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Noun, Competition Law market
  2. Sunday
  3. trade
  4. exchange
  5. Noun, Economics outlet
  6. marketplace
  7. bazaar
  8. fair
  9. mart
  10. market area
  11. open air market
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

emtia pazarı
commodities market Noun, Economics
emtia pazarı
commodity market Noun, Economics
Mağazalar, tezgahlar ve pazar yerleri dışında yapılan diğer perakende ticaret (NACE kodu: 47.99)
Other retail sale not in stores, stalls or markets (NACE code: G47.9.9) Noun, Trades-Professions
Mağazalar, tezgahlar ve pazar yerleri dışında yapılan perakende ticaret (NACE kodu: 47.9)
Retail trade not in stores, stalls or markets (NACE code: G47.9) Noun, Trades-Professions
Tezgahlar ve pazar yerleri vasıtasıyla diğer malların perakende ticareti (NACE kodu: 47.89)
Retail sale via stalls and markets of other goods (NACE code: G47.8.9) Noun, Trades-Professions
Tezgahlar ve pazar yerleri vasıtasıyla gıda, içecek ve tütün ürünleri perakende ticareti (NACE kodu: 47.81)
Retail sale via stalls and markets of food, beverages and tobacco products (NACE code: G47.8.1) Noun, Trades-Professions
Tezgahlar ve pazar yerleri vasıtasıyla tekstil, giyim eşyası ve ayakkabı perakende ticareti (NACE kodu: 47.82)
Retail sale via stalls and markets of textiles, clothing and footwear (NACE code: G47.8.2) Noun, Trades-Professions
Tezgahlar ve pazar yerleri vasıtasıyla yapılan perakende ticaret (NACE kodu: 47.8)
Retail sale via stalls and markets (NACE code: G47.8) Noun, Trades-Professions
açık pazar
overt market
açık pazar
open market
alt pazar
downstream market Noun, Competition Law
ana pazar
main market
ana pazar
principal market
ana pazar
chief market
ardıl pazar
aftermarket Noun, Competition Law
birincil pazar
primary market Noun, Competition Law
borsa dışı menkul değerlerin alınıp satıldığı pazar
over- the-counter market
coğrafi pazar
geographic market Noun, Competition Law
çok taraflı Pazar
multi-sided market Noun, Competition Law
denizaşırı pazar
overseas market
dış pazar
overseas market
dış pazar
outside market
dış pazar
foreign market Noun, Advertising
dış ticaret için pazar
outlet for export trade
doymuş pazar
saturated market
düzenlenmiş pazar
organized market
elverişli pazar
promising market
esas pazar
principal market
haftada bir kurulan pazar
weekly market d
hedef pazar
target market
her hafta kurulan pazar
weekly market
iç pazar
home market
iç Pazar
internal market
iç Pazar
local market Noun, Advertising
İkinci Ulusal Pazar
Second National Market Proper Name, Banking
ilgili coğrafi pazar
relevant geographic market Noun, Competition Law
ilgili pazar
relevant market Noun, Competition Law
kanatlanmakta olan pazar
fledging market
Karayipler Topluluğu ve Ortak Pazar
Caribean Community and Common Market (CARICOM Noun
korunan pazar
sheltered industries trades market
malların açıkça satışa sunulduğu pazar
market over
market garantili pazar
assured
ön pazar
primary market Noun, Competition Law
ortak pazar
common market
Ortak Pazar
the Common Market
pek çok maddenin fiyatının yükseldiği pazar
bull market
sağlam pazar
assured market
satın alamaya eğilimli pazar
receptivity market
satış alanı denemesi (satış deneme çalışması için bir pazar
sales area test
serbest pazar
open market
sınırlı pazar
limited market
toplam nüfus ya da başka etmenlere göre en geniş yüz pazar
top hundred
uluslararası pazar
international market
üst pazar
upstream market Noun, Competition Law
yabancı pazar
overseas market
yaşlılar için pazar
geromarket
yenilikçi pazar
innovative market Noun, Competition Law
pazar analizi
market analysis
pazar araştırma yöneticisi
research director Advertising
pazar araştırma yöneticisi
(advertising) research director
pazar araştırma yöneticisi
information manager
pazar araştırmacısı
head counter
pazar araştırması
market survey Noun, Marketing
pazar araştırması
market research Noun, Advertising
pazar araştırmasında
goodness of fit
pazar araştırmasında
closed probe
pazar araştırmasında
psychographics
pazar araştırmasında
pre to post
pazar baskısı
sunday edition
pazar bilgisi toplama
competitive intelligence
pazar bozmak
to throw a spanner into the works Verb
pazar bulmak
to find a market Verb
pazar büyüklüğü
market size
pazar çığırtkanı
market crier
pazar da
in the market
pazar değeri
market value Noun, Advertising
pazar değerlendirme
market valuation
pazar değerlendirmesi
market valuation
pazar değişmesi
shift in the market
pazar denetimi
market audit
pazar dinlenmesi
dominical rest
pazar eki
sunday supplement
pazar gazetesi
sunday newspaper
Pazar gazetesi
sunday paper
pazar gelişim endeksi
market index
pazar gelişmesi
market development
pazar gücü
market power Noun, Competition Law
pazar günü
market day
pazar günü
sunday
pazar günü çalışma
sunday working
Pazar günü dahil
running days
pazar günü din dersleri verilen okul
Sunday school
pazar günü eğlenmeyi yasaklayan kanunlar
blue laws Noun
Pazar günü gezintiye çıkmak
to go for an outing on sunday Verb
pazar hakimiyeti
market dominance Noun, Competition Law
pazar hamalı
market porter
pazar harcı
market dues
pazar için rekabet
competition for the market Noun, Competition Law
pazar içinde rekabet
competition in the market Noun, Competition Law
pazar imkânı
potential market
pazar kontrolu
market control
pazar kontrolu
control of the market
pazar kontrolü
market control
pazar kontrolü
control of the market
pazar koordinasyonu
marketing coordination
pazar kurulan gün
market d
pazar kurulan gün
market day
pazar kurulduğu gün
market town
pazar lideri
market leader Noun, Advertising
pazar malı
market ware (s
pazar malı
market ware (s)
pazar nüshası
sunday edition Noun
pazar oluşturma süreci
market process
pazar oluşturmak
to make up a market Verb
pazar oluşturmak
to create a market Verb
pazar ortağı
market partner
pazar payı
share of the market Noun, Management
pazar payı
market share Noun, Advertising
pazar payı eşiği
market share threshold
pazar payı kapmak
steal market share Verb, Competition Law
pazar paylaşımı
market division Noun, Competition Law
pazar paylaşımı anlaşması
market-sharing agreement Noun, Competition Law
pazar potansiyeli
market potential
pazar pozisyonu
trading position
pazar rekabeti
market competition
pazar satışı
sunday trading
pazar şehir hrii
(Br) market town
pazar şehri
market town
pazar sonrası (bakım ve yedek parça sağlama işi
after market
pazar sonrası bakım ve yedek parça sağlama işi
after-market
pazar tekeli
market monopoly
pazar temerküzü
market concentration
pazar tepkisi
market response
pazar tezgâhı
market stand
Pazar ve Pazartesi günleri dışında
financial times share index
pazar vergisi
market dues
pazar verimi
market yield
pazar yaygınlık payı
market coverage
pazar yeri
market place
pazar yeri
souk
pazar yeri
market stand
pazar yeri
forum
pazar yerinde
in the market
pazar yerinde satıcının verdiği salaş kirası
stall rent
pazar yerinde satıcının verdiği salaş kirası z süre
free (allowance) time
(Greek) pazar yeri
agora
açık pazar alışverişi
open market operation
açık pazar değeri
open market value
açık pazar fiyatı
open market price
açık pazar işlemleri
open market transactions Noun
açık pazar komitesi
open market committee
açık pazar kredi işlemleri
open-market credit transactions Noun
açık pazar kredisi
open market loan
açık pazar muameleleri
open market transactions Noun
açık pazar politikası
open market policy Noun
açık pazar satın alımları
open market purchases Noun
açık pazar satışları
open market sales Noun
bir pazar açmak
to tap a market Verb
bir pazar veya fuara ait
nundinal
çok gelişmiş pazar bölgeleri
upmarket regions Noun
hazır pazar bulmak
to find a ready market Verb
hazır pazar bulmak
to find new market for one's products Verb
kilisede pazar günü din dersleri verilen okul
sunday school
ürünleri için yeni pazar bulmak
to find a ready market Verb
ürünleri için yeni pazar bulmak
to find new market for one's products Verb
üstü örtülü pazar yeri
market house
üstü örtülü pazar yeri
(Br) market house
uygun fiyata pazar alışverişi
market purchasing
uzun bir süre içinde pazar gelişimi
major swing
yeni bir pazar elde etmek
to win a new usm Verb
yeni bir pazar elde etmek
to win a new market Verb
yerinde pazar araştırması
field survey
İç Pazar (Marka ve Dizayn) Uyumlaştırma Ofisi
Office for Harmonisation in the Internal Market (Trade Marks and Designs)
Ortak Pazar alanı
common market territory
Ortak Pazar değeri
common market value
Ortak Pazar oluşumu
common market formation
Ortak Pazar teşkilatı
common market organization
Ortak Pazar topluluğu
common market community
Ortak Pazar ülkeleri
common market countries Noun
Ortak Pazar üyeliği
common market membership
Ortak Pazar'a giriş
entry into the common market
para yılanı (Ortak Pazar yılanı
currency snake
Tek Pazar ve Rekabet Başkanlığı
Directorate of Single Market and Competition Noun, Organizations
Tek Pazar, Rekabet ve Teknik Mevzuat Uyumlaştırma Dairesi
Department of Single Market, Competition and Harmonization of Technical Legislation Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Birçok satıcının ... veriş yeri
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.