perfectly

  1. Adverb mükemmelen, mükemmel bir surette, hatasız/kusursuz olarak.
    He speaks French perfectly. The colors match perfectly.
  2. Adverb tamamen, tamamıyla, tam olarak, noksansız bir şekilde.
    The walls must be perfectly clean before you
    paint them.
    perfectly new: yepyeni.
bütün alışverişlerinde tam dürüst olmak Verb
tamamıyla geçerli hakkı kullanmak Verb
tamamiyle geçerli hakkı kullanmak Verb
demek istediğini açıkca belirtmek Verb
bir şeyi çok iyi bilmek Verb
bir konuyu iyice bilmek Verb
bir konuyu çok iyi bilmek Verb
tasrih etmek Verb
tam bir tarafsızlıkla