pike

  1. Noun turnabalığı
    (Esox lucius): uzun yassı ağızlı, iri tatlısu balığı.
  2. Noun turna balığına benzer çeşitli balıklar. (bkz: garpike ), (bkz: pikeperch )
  3. kargı, mızrak.
  4. sivri uç.
  5. kazma.
  6. sivri tepe, sivri dağ zirvesi.
  7. anayol, paralı anayol.
  8. (anayolda ödenen) geçiş ücreti.
  9. (kargı/mızrak ile) delmek/yaralamak/öldürmek, mızraklamak, mızrak saplamak.
mavi turna balığı
(Strizostedion vitreum glaucum) : Büyük Göllerde yaşar. Noun

hellbender ile ayni anlama gelir. gizli-solungaçlı semender:
(Cryptobranchus alleganiensis):
Ohio nehri vadisinde yaşayan iri ve yırtıcı bir tür semender.
göl turnası
(Stizostedion-vitreum). Büyük göllerde avlanan iri gözlü bir balık.
dory, walleyed
perch ile ayni anlama gelir.
Noun
yol açmak Verb
kirişi kırmak Verb
defolmak Verb
tüymek Verb
mavi turna balığı
(Strizostedion vitreum glaucum) : Büyük Göllerde yaşar. Noun
  1. Noun, Textile Industry piqué
  2. dimity
  3. Aviation nose dive
  4. (airplane) dive
to nose dive Verb
to dive Verb
to make a dive Verb
automatic dive control

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Üzerinde kabartma ... pamuklu kumaş
  2. Bir uçağın büyük bir hızla ve ... yere doğru inişe geçmesi