prerogative

  1. (makam/rütbenin verdiği) yetki, salâhiyet, imtiyaz.
    A ruler may use his prerogative of mercy towards a criminal.
  2. ferdî hak.
    Voting is the prerogative of adult citizens.
  3. hükümranlık hakkı, iktidar, hükümet yetkisi.
  4. (bkz: precedence ).
  5. yetkili, imtiyazlı, ayrıcalı, hak/yetki/imtiyaz sahibi.
bir imtiyaz bahşetmek Verb
yasama yetkisi
müdür yetkisi
müdür ayrıcalığı
hükümdarca verilen imtiyaz
krali ayrıcalık
krallık imtiyazları Noun
bir parlamentonun imtiyazı
(Br) affetme yetkisi
(Br) miras işlerine bakan hâkim
olağanüstü hâkim emri
bir şey yapma ayrıcalığı olmak Verb