prey

  1. Noun, Biology av (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  2. av, av hayvanı, bir hayvanın avlayıp yediği hayvan.
  3. kurban.
    be a prey to: kurban/duçar olmak.
  4. avla(n)ma.
  5. avcı, yırtıcı (hayvan).
    a beast of prey: yırtıcı hayvan.
    bird of prey yırtıcı kuş.
  6. yağma, çapul, soygunculuk.
  7. avlamak, avlayıp yemek, av eti ile beslenmek.
    Cats prey on mice.
  8. yağmalamak, yağma için saldırmak.
  9. (düşünce/heyecan) zihne/ruha üşüşmek, tırmalamak, zarar vermek, sıkmak, sıkıntı vermek, içini kemirmek/yemek.

    prey upon one's mind: zihnini kurcalamak, rahatsız etmek, zihnine takılmak.
    His losses preyed on his mind.
  10. (başkalarını) kurban etmek, başkalarının sırtından geçinmek.
    to prey upon the poor.
avcı kuş, yırtıcı kuş (kartal, atmaca, şahin vb.).
birini kolay av olarak mimlemek Verb
birinin kafasını ütülemek Verb
birini soyup soğana çevirmek Verb
birine kolayca yenik düşmek Verb
pençe sine düşmek Verb
şartların kurbanı olmak Verb
durumun kurbanı olmak Verb
ayartmalara karşı yenik düşmek Verb
...'den mağdur olmak Verb
...'in eline düşmek Verb
... kurbanı olmak Verb
...'in tuzağına düşmek Verb
...'in kurbanı olmak Verb