prominence

  1. Noun ün, şöhret, önem(lilik), ehemmiyet, mümtaziyet, belirgenlik, göze çarpma.
  2. Noun göze çarpan/bariz şey, çıkıntı, uzantı, burun, dil, tümsek, engebe.
  3. Noun, Astronomy (güneş tutulması esnasında güneş yüzeyinde görülen) kızgın gaz bulutu.
bir şeye önem vermek, belirtmek, tebarüz ettirmek.
ün/şöhret kazanmak, sivrilmek, önemli olmak.
ticari önem
ticari itibar
bir şeye önem vermek, belirtmek, tebarüz ettirmek.
ileri gelenler
şöhret kazanmak Verb
şöhret edinmek Verb
önemli bir yere gelmek Verb
itibar kazanmak Verb
ünlü olmak Verb