charity

  1. Noun hayrat
  2. Noun yardımseverlik, hayırseverlik, cömertlik.
    charity begins at home: Önce can, sonra cânan.
    charity
    made her give food to the old woman.
  3. Noun hayır, sadaka.
  4. Noun hayır işi.
    She was always very generous in her charity.
  5. Noun yardım derneği, hayır cemiyeti.
    charity school: yetimler/yoksullar okulu.
  6. Noun yoksullara sevgi/şefkat/yardım/ihsan.
  7. Noun sevgi, iyiniyet, muhabbet, insaf, merhamet.
sadaka vermede cömert olmak Verb
bütün parasını hayır işlerine bırakmak Verb
bağışta bulunmaya çağrı
parasız pulsuz kalmak Verb
(Br) US yardımseverlik için para toplamak Verb
hayırseverlik işine katılmak Verb
hayırseverlik işine katkıda bulunmak Verb
hayırseverlik yardımı
hayır bağışları için vergiden düşme izni
kendini hayır işlerine vermek Verb
sadaka dağıtma
sadaka dağıtmak Verb
parayı sadaka olarak dağıtma
bir meblağı sadakaya ayırmak Verb
hayır işleri yapmak Verb
hayırseverlik işleri yapmak Verb
dıştan yapılan yardım
hayırseverlik amacıyla bir müsamere düzenlemek Verb
hayırseverlik derneklerine bol bağışta bulunmak Verb
birine bir şeyi sadaka olarak vermek Verb
hayır işlerine gitmek Verb
cömert hayırseverlik
bütün parasını hayır işlerine bırakmak Verb
yardımla yaşamak Verb
ianeyle yaşamak Verb
yanlış yere yapılan hayır işi
yanlış yere yapılan hayır
sadaka-i cariye Noun, Religion-Faith
hayırsever davranış ile
belediye sosyal yardımı
özel bağış
harçlar sosyal yardım
birinin hayırseverliğini anlata anlata bitirememek Verb
hayır için para yardımında bulunmak Verb
iane vermeyi kabul etmek Verb
yardımsever
başkasının ianesiyle yaşamak Verb
hayır işleri Noun
hayır işi
gelirinin hayır işlerine kullanılacağı balo
öksüz
iyilikseverlik kurulu
yardım fonu
hayır fonu
yardım derneği
hayırseverlik teşkilatı
hayır derneği
yoksullar için para toplamayı amaçlayan gösteri
öksüzler okulu
yetimler okulu
yardım pulu Noun
hayır şartları Noun
hayırseverlik işi
Ereğli Kömür Havzası Amele Birliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı Başkanlığı Noun, Organizations