provocation

  1. Noun kışkırtma
  2. Noun provokasyon
  3. Noun kışkırtıcılık
  4. Noun kışkırtma
  5. Noun kışkırtma, tahrik/teşvik (etme), (kargaşalık/karışıklık çıkarmaya, eyleme vb.) sürükleme.
    act/do (it)
    under provocation: kışkırtılarak/tahrik sonucu yapmak.
    give provocation: kışkırtmak, tahrik etmek, sinirlendirmek.
    on the slightest provocation: en hafif etkenle.
  6. Noun gücendirme, öfkelendirme.
  7. Noun öfkelendiren/kızdıran şey, güce gidecek şey.
tahrik ile bir şey yapmak Verb
yeterli kışkırtma nedeni
en ufak bir kışkırtma da
en ufak bir tahrikle
hesaplı tahrik
ağır tahrik
herhangi bir kışkırtma söz konusu olmaksızın
kanun düzenini kasten bozma