qualify

English-Turkish Translation

  1. Verb yeteneklen(dir)mek, yetenek/nitelik/ehliyet kazan(dır)mak.
    to qualify oneself for a job: bir iş
    için gerekli nitelikleri kazanmak.
    qualify someone for sth.: birini bir işe/göreve ehil kılmak.
  2. Verb nitelendirmek, tavsif etmek, vasıflandırmak.
  3. Verb kısıtlamak, sınırlandırmak, koşullandırmak, şarta bağlamak, ileri bazı şartlar sürmek.
  4. Verb, Grammar nitelemek.
    Adjectives qualify nouns: Sıfatlar, adları niteler.
  5. Verb hafifletmek, azaltmak, yumuşatmak, mülâyimleştirmek.
    qualify that statement, it's too strong:
    O ifade çok kuvvetli, biraz hafiflet.
  6. Verb değiştirmek, tadil etmek.
  7. Verb hak kazanmak, liyakat/ehliyet kesbetmek, ehil olmak.
    qualify as a doctor: doktorluğa hak kazanmak/doktorluk
    yapmaya ehil olmak.
  8. Verb yeterlik belgesi/ehliyet vermek.
  9. Verb yeteneğini/kabiliyetini göstermek/ispat etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

qualified majority
nitelikli çoğunluk Noun, Law
qualify a certificate
şartlı denetçi raporu vermek Verb
qualify a claim
bir iddiayı belge ile kanıtlamak Verb
qualify a statement
bir ifadeye sınırlama getirmek Verb
qualify a statement
bazı kaydı ihtirazilerle beyanatta bulunmak Verb
qualify a statement
bir ifadeye bazı kaydı ihtiraziler getirmek Verb
qualify a statement
ifadeye sınırlama getirmek Verb
qualify as a captain
kaptanlık ruhsatına sahip olmak Verb
qualify as a doctor
doktor çıkmak Verb
qualify as a judge
hâkim olmak Verb
qualify as a solicitor
(Br) avukat olmak Verb
qualify as a university lector
üniversitede öğretim görevlisi olmak Verb
qualify as an aviator
pilot lisansı olmak Verb
qualify for a pension
emekliliğe hak kazanmak Verb
qualify for a pension
emeklilik aylığına hak kazanmak Verb
qualify for an examination
sınava girme koşullarına sahip olmak Verb
qualify for an examination
sınava girme şartlarını yerine getirmek Verb
qualify for an exemption
muafiyete hak kazanmak Verb
qualify for an office
bir mevki için gerekli vasıflara sahip olmak Verb
qualify for dividend
kâr payına hak kazanmak Verb
qualify for medicine
tıp okumak Verb
qualify for reduced-rate
indirimli ücret tarifesinden faydalanmak Verb
qualify for the election
(US) seçime katılabilme şartlarını haiz olmak Verb
qualify for the vote
seçim şartlarını karşılamak Verb
qualify from income tax relief
(Br) gelir vergisi indiriminden yararlanmak Verb
qualify oneself
sınavla bir ehliyete sahip olmak Verb
qualify someone for relief
birini yardıma ehil kılmak Verb
qualify under the new safety regulations
yeni güvenlik kurallarına uymak Verb
qualify under the new safety regulations
yeni güvenlik kurallarına dahil olmak Verb
not to qualify for a prize
bir yarışmada elimine olmak Verb
to qualify as probationer for a past
bir mevkiye atanmaya layık görülen aday
English-Turkish phrases from Zargan's own database