racket

  1. gürültü/ patırtı/ şamata (etmek), velvele, yaygara.
  2. (toplumsal) eğlence/şenlik/cümbüş (yapmak), eğlenme(k).
  3. haraççılık, haraca kesme, tehditle para sızdırma.
  4. iş, ticaret.
    the retailing racket: perakendecilik.
bakım masrafları dolandırıcılığı
ortaklık etmek Verb
danışıklı dönüşüklü olmak Verb
gürültülü büyük bir kalabalığın ortasında yalnız kalmak Verb
şantaj dolandırıcılığı
döviz karaborsası
bir yeri gürültüye boğmak Verb
paldır küldür
canlı sosyal yaşamı olma
(US) kanun dışı oynanan loto
dükkânlarını tahrip tehdidiyle sahiplerinden para sızdıran haydut şebekesi.
sınavı başarıyla geçirmek Verb
hesabı ödemek Verb
sınıfı geçmek Verb
suçu üstlenmek Verb
bir eylemin sonuçlarına katlanmak Verb
başarılı olmak Verb
tenis raketi Noun, Sports
dolandırıcılık yapmak Verb
çene çalma
yılda bir parti vermek Verb