rahatsizlik

Turkish-English Phrases

aşırı zenginlikten doğan psikolojik rahatsızlık
affluenza
birine bir konuda rahatsızlık vermek
to trouble someone with something Verb
birine rahatsızlık kaynağı olmak
to get under sb's skin Verb
maddi rahatsızlık
material discomfort
rahatsızlık
condition Noun, Medicine
rahatsızlık
disquiet
rahatsızlık
ill
rahatsızlık
inconvenience
rahatsızlık
discomfort
rahatsızlık
illness
rahatsızlık
importunity Noun
rahatsızlık
indisposition
rahatsızlık
trouble
rahatsızlık
uneasiness
rahatsızlık
ailment Noun
rahatsızlık
distemper
rahatsızlık
fidget
rahatsızlık
discomfiture
rahatsızlık
annoyance
rahatsızlık
slight sickness
rahatsızlık
unrest
rahatsızlık
infirmity Noun
rahatsızlık
restlessness
rahatsızlık
uncomfortableness
rahatsızlık
unease
rahatsızlık
ail
rahatsızlık
chafe
rahatsızlık
complaint
rahatsızlık
discommodity
rahatsızlık
discomposure
rahatsızlık
disorder
rahatsızlık
displeasure
rahatsızlık
fitfulness
rahatsızlık
malaise
rahatsızlık
waff
rahatsızlık
medical condition Noun, Medicine
rahatsızlık kaynağı
discomfort
rahatsızlık verici
uncomfortable
rahatsızlık vermek
to trouble Verb
rahatsızlık vermek
to make someone feel ill at ease Verb
son derece güç ve rahatsızlık verici bir durum
bed of nails
Turkish-English phrases from Zargan's own database

rahatsızlık
Rahatsız olma ... tedirginlik, huzursuzluk