Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
reconcile
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Transitive Verb
barıştırmak, uzlaştırmak, anlaştırmak.
to be reconciled
: barışmak, uzlaşmak, anlaşmak.
He had
been reconciled with his friend.
Transitive Verb
aralarını bulmak, telif etmek.
It is impossible to reconcile his story with the facts.
Transitive Verb
razı etmek.
to reconcile oneself to doing sth
: bir işi yapmaya razı olmak.
to reconcile oneself
to sth: bir şeye alışmak/ısınmak.
to reconcile oneself to one's work
: işine alışmak.
Transitive Verb
uyum/âhenk sağlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
reconcile oneself to one's work
işine kendini uydurmak
Verb
reconciliation
uzlaşma
Noun, Law
reconcile a dispute
bir ihtilafı halletmek
Verb
reconcile friends
arayı yapmak
Verb
reconcile oneself to sth
bir şeye razı olmak
Verb
reconcile the parties
tarafları uzlaştırmak
Verb
reconcile two points of view
iki görüş açısını bağdaştırmak
Verb
reconcile with sb
barışmak
Verb
reconcile with the facts of the case
vakanın gerçekleri ile uyum sağlamak
Verb
have to reconcile oneself to a life of proverty
yoksul hayatına alışmak zorunda kalmak
Verb
try to reconcile two people
araya girmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.