reddetmek

Turkish-English Translation

  1. decline
  2. repudiate
  3. Verb to abnegate
  4. Verb to take defence defense
  5. Verb to disallow
  6. Verb to disapprove
  7. Verb to disclaim
  8. Verb to gainsay
  9. Verb to impeach
  10. Verb to negate
  11. Verb to rebuff
  12. Verb to recuse
  13. Verb to renounce
  14. Verb to repel
  15. Verb to repudiate
  16. Verb to scorn
  17. Verb to sniff at
  18. Verb to spurn
  19. Verb to turn down
  20. Verb to turn one's thumbs down
  21. Verb to refuse
  22. Verb to reject
  23. Verb (debt) to repudiate
  24. Verb to disown
  25. Verb to challenge
  26. Verb to decline
  27. Verb to deny
  28. Verb, Law to ignore
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

reddi hakim
recusation Noun, Law
yargıcın reddi
recusation Noun, Law
(ithamnameyi) reddetmek
to dismiss the charge (on indictment) Verb
...'i esastan reddetmek
to dismiss ... on the merits Verb, Law
…i reddetmek
to traverse … Verb
açıkça reddetmek
to refuse flatly Verb
af talebini reddetmek
to deny a pardon Verb
bakanlık mevkiine geçmeyi reddetmek
to pass up a ministerial office Verb
bir armağanı reddetmek
to refuse a gift Verb
bir armağanı reddetmek
to repudiate a gift Verb
bir başvuruyu reddetmek
to reject an application Verb
bir başvuruyu reddetmek
to refuse an application Verb
bir beyanın doğruluğunu reddetmek
to challenge the accuracy of a statement Verb
bir bilirkişiyi reddetmek
to challenge an expert Verb
bir çeki reddetmek
to reject a cheque Verb
bir dava dilekçesini reddetmek
to overrule a plea Verb
bir davaya bakmayı reddetmek
to be refused a hearing Verb
bir davayı reddetmek
to dismiss an action Verb
bir davayı reddetmek
to refuse a suit Verb
bir davayı reddetmek
to dismiss a case Verb
bir defi reddetmek
to reject a plea Verb
bir dilekçeyi reddetmek
to refuse petition Verb
bir hak talebini reddetmek
to overrule a claim Verb
bir hâkimi reddetmek
to challenge a judge Verb
bir hâkimi reddetmek
to recuse a judge Verb
bir iddianameyi reddetmek
to dismiss an information Verb
bir iddiayı reddetmek
to overrule an argument Verb
bir iddiayı reddetmek
to reject a plea Verb
bir iddiayı reddetmek
to deny a claim Verb
bir iddiayı reddetmek
to defeat a claim Verb
bir ifadenin doğruluğunu reddetmek
to challenge the accuracy of a statement Verb
bir imayı reddetmek
to refute an implication Verb
bir işi reddetmek
to turn down a job Verb
bir ithamı reddetmek
to dismiss a charge of an indictment Verb
bir itirazı reddetmek
to refute an objection Verb
bir itirazı reddetmek
to overrule an objection Verb
bir jüri üyesini reddetmek
to challenge a juror Verb
bir kanıtı reddetmek
to strike out something Verb, Law
bir kanun tasarısını reddetmek
to reject a bill Verb
bir kanun tasarısını reddetmek
to throw out a bill Verb
bir karineyi reddetmek
to rebut a presumption Verb
bir kurulda reddetmek
to recommit Verb
bir mahkemenin yetkisini reddetmek
to except the jurisdiction of a court Verb
bir mevkii reddetmek
to refuse an office Verb
bir önergeyi reddetmek
to reject motion Verb
bir önergeyi reddetmek
to reject a motion Verb
bir önergeyi reddetmek
to throw out a bill Verb
bir önergeyi reddetmek
to defeat a bill Verb
bir patent başvurusunu reddetmek
to withhold the grant of a patent Verb
bir patenti reddetmek
to refuse a patent Verb
bir ricayı reddetmek
to refuse a request Verb
bir senedi reddetmek
to refuse a bill Verb
bir şey yapmayı reddetmek
to refuse to do sth Verb
bir şeyin sorumluluğunu reddetmek
to disclaim responsibility for sth Verb
bir siparişi reddetmek
to decline an order Verb
bir suçlamayı kesin reddetmek
to meet a charge with a stiff denial Verb
bir suçlamayı reddetmek
to dismiss a charge Verb
bir suçlamayı reddetmek
to reject a charge Verb
bir suçlamayı reddetmek
to deny a charge Verb
bir suçlamayı reddetmek
to traverse an indictment Verb
bir suçlamayı reddetmek
to repudiate a charge Verb
bir talebi reddetmek
to reject a request Verb
bir talebi reddetmek
to reject a claim Verb
bir talebi reddetmek
to disallow a claim Verb
bir talebi reddetmek
to refuse a request Verb
bir talebi reddetmek
to turn down a claim Verb
bir tanığı reddetmek
to impeach a witness Verb
bir tanığı reddetmek
to challenge a witness Verb
bir tanıklığı reddetmek
to impugn a piece of evidence Verb
bir tanıklığı reddetmek
to impugn a testimony Verb
bir teklifi reddetmek
to reject an offer Verb
bir teklifi reddetmek
to reject (refuse) a proposal Verb
bir teklifi reddetmek
to overrule a proposal Verb
bir teklifi reddetmek
to reject a proposition Verb
bir teklifi reddetmek
to repel an offer Verb
bir teklifi reddetmek
to refuse a proposal Verb
bir temyiz dilekçesini reddetmek
to reject an appeal Verb
bir vekili reddetmek
to reject a proxy Verb
bir yükümlülüğü reddetmek
to overrule an obligation Verb
birine bir şeyi reddetmek
to refuse someone sth Verb
birine yardım etmeyi reddetmek
to refuse to help sb Verb
birine yardım etmeyi reddetmek
to refuse help to sb Verb
birini dinlemeyi reddetmek
to refuse someone a hearing Verb
birini reddetmek
to reject sb Verb
birini reddetmek
to turn one's thumb down on sb Verb
birinin iddialarını reddetmek
to repudiate sb's claims Verb
birinin teklifini reddetmek
to rebutt sb's offer Verb
birinin temyizini reddetmek
to dismiss sb's appeal Verb
birşeyi açıkça reddetmek
to flatly deny something Verb
birşeyi kesin olarak reddetmek
to flatly deny something Verb
birşeyi reddetmek
to stand out against something Verb
birşeyin varlığını reddetmek
to deny the existence of something Verb
blok halinde jüriyi reddetmek
to challenge the array Verb
Br bir çeki reddetmek
to reject a check (cheque) Verb
bütün iddiaları reddetmek
to plead the general issue Verb
davacının davasını reddetmek
to nonsuit the plaintiff Verb
davayı reddetmek
to find for the defendant Verb
davayı reddetmek
to dismiss a case Verb
davayı reddetmek
to rule out of court Verb
davayı reddetmek
to refuse a suit Verb
davayı reddetmek
to dismiss Verb
davayı reddetmek
to nonsuit Verb, Law
defiyi reddetmek
to reject a plea Verb
delillerle reddetmek
to rebutt Verb
dilekçeyi reddetmek
to dismiss a petition Verb
ehliyeti reddetmek
to challenge the competence Verb
gazetecilerin röportaj isteklerini reddetmek
to refuse to give any interviews to journalists Verb
geçerliği reddetmek
to challenge the validity Verb
gerekçe yeterli görülmediğinden reddetmek
to dismiss for want of sufficient grounds Verb
hâkimi reddetmek
to challenge the judge Verb
ibrayı reddetmek
to withhold release Verb
iddiaları reddetmek
to plead the general issue Verb
iddiayı reddetmek
to disallow a claim Verb
iddiayı reddetmek
to traverse Verb
ileri sürülen iddiaları reddetmek
to override argument Verb
itaat etmeyi reddetmek
to disobey Verb
itiraf etmeyi reddetmek
to refuse to confess Verb
itiraf etmeyi reddetmek
to refuse of confess Verb
itirazı reddetmek
to refute an objection Verb
itirazı reddetmek
to overrule an objection Verb
itirazları reddetmek
to overrule objections Verb
ittifakla reddetmek
to refuse with one voice Verb
jüri üyelerini reddetmek
to challenge jurors Verb
jüri üyelerini reddetmek
to challenge the array Verb
jüri üyelerini toptan reddetmek
to challenge the jury Verb
kabul etmeyi reddetmek
to refuse acceptance of sth Verb
kabul etmeyi reddetmek
to refuse to accept sth Verb
kabul etmeyi reddetmek
to refuse to accept Verb
kanun tasarısını reddetmek
to kill a bill Verb
kanun tasarısını reddetmek
to drop a bill Verb
kazanın tüm sorumluluğunu reddetmek
to decline all responsibility for an accident Verb
kesin olarak reddetmek
to refuse point- blank Verb
kesinlikle reddetmek
to refuse downright Verb
kredi talebini reddetmek
to refuse a request for credit Verb
mal tedarik etmeyi reddetmek
to refuse to supply goods Verb
malları reddetmek
to refuse goods Verb
mirası reddetmek
to disclaim an inheritance Verb
muhbirin adını açıklamayı reddetmek
to refuse to disclose the name of one's informant Verb
ödemeyi reddetmek
to decline payment Verb
ödemeyi reddetmek
to refuse payment Verb
oğlunu reddetmek
to renounce one's son Verb
önergeyi reddetmek
to speak for the motion Verb
patent talebini reddetmek
to refuse a patent Verb
profesörlüğü reddetmek
to refuse a professorship Verb
resmi formalitelerin kanuniliğini reddetmek
to challenge the legality of official actions Verb
röportaj isteklerini reddetmek
to refuse to give any interviews Verb
suçlamaları reddetmek
to deny the charges Verb, Law
suçu reddetmek
to plead not guilty Verb
suçunu reddetmek
to enter a plea of non guilty- Verb
talebi reddetmek
to deny a motion Verb, Law
talep reddetmek
to reject demands Verb
talep reddetmek
to disallow a claim Verb
talepleri reddetmek
to reject demands Verb
tanıklığı reddetmek
to impugn evidence Verb
tanıklık etmeyi reddetmek
to refuse to depose Verb
tazminat vermeyi reddetmek
to disallow damages Verb
tedaviyi reddetmek
refuse treatment  Verb, Medicine
teklifi reddetmek
to decline an offer Verb
tereke yönetimini reddetmek
to renounce probate Verb
teslim almayı reddetmek
to refuse (to take) delivery Verb
teslim almayı reddetmek
to refuse to take delivery Verb
teslim edilen malları reddetmek
to reject goods delivered Verb
teslimi reddetmek
to refuse delivery Verb
usulden reddetmek
dismiss on procedural grounds Verb, Legal Procedure
uzlaşmayı reddetmek
to reject a composition Verb
vekili reddetmek
to reject a proxy Verb
yemeği reddetmek
to reject food Verb
yemin etmeyi reddetmek
to refuse to take the oath Verb
yetkisiz vekilin muamelelerini reddetmek
to disavow Verb
reddetmek için bahane bulmak
to find a pretext for refusing Verb
bir iddiayı reddetmek (çürütmek
to confute an argument Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Verilen veya ... geri çevirmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.