restrain

  1. Transitive Verb alıkoymak, tutmak, zaptetmek, gem vurmak.
    She could not restrain her curiosity.
  2. Transitive Verb engellemek, menetmek, yasaklamak.
  3. Transitive Verb kısıtlamak, sınırla(ndır)mak, tahdit etmek.
    to restrain trade with Cuba.
  4. Transitive Verb hapsetmek, kapatmak, hürriyetini kısıtlamak.
yasadışı alıkoyma Noun, Criminal Law
iştahını tutmak Verb
yasadışı alıkoyma Noun, Criminal Law
göz yorgunluğu
bir akıl hastasını zarar vermeyecek duruma getirmek Verb
rekabeti sınırlamak Verb
kendini tutmak Verb
sıkınmak Verb
yetkileri kısmak Verb
üretimi kısmak Verb
hakları sınırlamak Verb
geminıkısmak Verb
birinin faaliyetlerini sınırlamak Verb
birinin çalışma özgürlüğünü kısıtlamak Verb
ticareti kısıtlamak Verb
rekabeti sınırlamak Verb
tekrar germek/zorlamak/incitmek/burkmak. Verb
tekrar süzmek/süzgeçten geçirmek. Verb
yeniden uğraşmak/çabalamak/gayret sarfetmek. Verb