roller

  1. Noun yuvarlanan şey/kimse.
  2. Noun silindir, merdane.
  3. Noun saç kıvırıcı, saç kıvırmada kullanılan içi boş silindir.
  4. Noun makara.
  5. Noun ufak tekerlek.
  6. Noun kıvrılan/sahile çarpan dalga.
  7. Noun, Medicine sargı.
  8. Noun uçarken takla atan güvercin/kuş.
  9. Noun şakıyan kanarya.
  10. Noun gökkuzgun
    (Coracias garrulus): başı ve kanatları mavi, boynu ve karnı yeşil, sırtı kırmızı göçücü karga.
yaylı perde
bahçe silindiri
kumarbaz, büyük para ile kumar oynayan kimse. Noun
müsrif, mirasyedi, parasını lükse ve sefahate bol bol harcayan, har vurup harman savuran. Noun
çılgın dindar: âyin esnasında âdetâ cinnete kapılıp çılgınca hareketler yapan bir nevi protestanlık mezhebine mensup kimse.
merdane
yaprak kıvıran: kurtçukları yaprakları kıvırıp içine yuva yapan çeşitli böcek ve güvelerden herbiri (
Tortricidae
familyası).
Noun
merdane
silindir
merdane
yol merdanesi
sallan-yuvarlan müziğini yazan/çalan, bu müzik ve dansın hayranı.
buharlı silindir, yol silindiri.
ezici, kahhar.
steamroller = steam roller tactics.
silindirle düzeltmek, üzerinden silindir geçirmek.
ezmek, yok etmek, kahretmek, yer ile yeksan etmek.
to steamroller = steam roller all opposition: bütün muhalefeti ezmek.
sokak asfalt silindiri
makaralı yatak.
stor perde
makaralı kavrama
r: eğlence treni, eğlence parkında yüksek ve inişli çıkışlı raylar üzerinde yürüyen tren.
(US) dağ treni
tekerlekli paten kayma yarışması.
ıstorlu yazıhane: kapağı kıvrılarak açılıp kapanan yazı masası.
hadde
haddehane
kepenk Noun, Construction
tekerlekli paten.
roller-skate (
-skated, -skating): tekerlekli paten kaymak.
roller
skater: tekerlekli patenci.
merdane
yazıhane ıstoru, yazı masasının kıvrılarak açılan/kapanan kapağı.
sarma havlu: iki ucu birbirine dikilmiş ve silindire sarılmış havlu.
small parts Noun
heavy parts Noun
to play juvenile leads Verb, Theatre