net

English-Turkish Translation

  1. Adjective safi
  2. ağ, tül, file.
    tennis net: tenis ağı. (ilgili sıfat:

    reticular    ).
  3. şebeke.
  4. balık/kelebek vb. ağı.
    a butterfly net.
  5. tuzak, hile.
    a net of political snare. a police net to trap the bank robbers.
  6. ağa/tuzağa düşürmek, avlamak.
    She's netted (herself) a rich husband.
  7. ağ ile tutmak/avlamak.
    to net fish.
  8. ağ ile örtmek.
    net the fruit trees to protect them from birds.
  9. ağ örmek.
  10. (tenis vb.) topu ağa vurmak.
  11. (ağırlık) darasız, dara çıktıktan sonra, safi.
    net weight.
  12. en son, nihaî.
    The net result of the tax changes was to make the rich even richer.
  13. safi kâr, net kâr (sağlamak).
  14. Noun, Accounting netleştirmek
  15. Noun, Accounting netlemek
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

gross calorific value
üst ısıl değer, üst kalorifik değer Noun, Energy-Resources
net of VAT
KDV hariç Adverb, Accounting
(money) net
temiz
cargo net
yük ağı
data net
veri ağı
dividend net
(Br) vergisi çıktıktan sonra kalan kâr payı
dividend net
vergisi çıktıkta sonra kalan kâr payı
fish net
balık ağı
fishing net
balık ağı
fixed net
yerli ağ
mosquitoe net
cibinlik
on net
nakliyat sigortasında brüt prim eksi tenziller
railroad net
demiryolu şebekesi
safety net
sigorta
scoop net
kepçe
sweeping net
gırgır
tennis net
tenis ağı
torpedo net
torpido ağı
net absolutely
(nakliyat sigortası) istisnasız bütün indirimlerin primden yapıldığını ifade eder
net amount
net meblağ
net amount
net tutar
net assets
net aktifler Noun
net assets
piyasa değerinden cari borçlar düşüldükten sonraki aktiflerin değeri
net audience
belirli bir süre içinde bir iletişim medyası tarafından kendilerine ulaşılmış kişiler ya da hane halkları sayısı
net balance
net bakiye
net cash
kesintisiz net fiyat
net cash
net kasa
net cashflow
net nakit akışı
net cashflow
net nakit akışı (belirli bir süre içinde kullanılmış ya da üretilmiş net nakit para tutarı
net change
bir menkul kıymetin bir kapanış günü ile ertesi kapanış günü arasındaki fiyat değişikliği
net circulation
vb'nin önünden geçen toplam insan sayısı
net circulation
(açıkhava reklamcılığında) belirli bir süre içinde bir reklam
net circulation
pano
net commission
net komisyon
net cost
net maliyet
net cover
bir reklamı en az bir kez gören hedef grubun yüzdesi Noun
net debt
net borç
net dividend
net gelir payı
net dividend
net temettü
net expenditure
net giderler
net fas
net fiyat
net filter
Internet filtresi Noun
net float
filoz Maritime Traffic
net gain
net kazanç
net gifts
vergiden muaf tutulan hediyelik eşyalar Noun
net holdings
net varlıklar Noun
net income
net gelir
net increase
net artış
net indebtedness
net borç
net interest
net faiz
net investment
net yatırım
net lease
net kira sözleşmesi (tüm bakım masrafları , vergiler , sigorta ve diğer giderlerin mal sahibince karşılanacağını belirten sözleşme
net liabilities
net borçlar Noun
net liabilities
nakit aktif çıktıktan sonra kalan net borçlar Noun
net line
(sigorta) reasürans yoluyla yapılan sesyondan sonra sigortacının alıkoyduğu net miktar
net liquidity
netlikidite
net liquidity
net likidite
net load
net yük
net loss
net zarar (bir muhasebe döneminde toplam harcamaların toplam gelirleri aştığı miktar
net loss
net zarar
net margin
bir perakendecinin bir mal ya da eşya satışından elde ettiği net kâr
net margin
net kâr
net option
sahibine bir gayri menkulü belirtilmiş olan fiyattan satın alma hakkı tanıyan belge
net output
net hasıla
net payment
net ödeme
net personality
büyükbaş hayvan
net personality
gemi
net personality
kiralanmış mallar vb gibi menkul eşya
net personality
hisse
net premium
net primler
net premiums
net primler (bir iş yılında retrosesyon primlerinin tenzilinden sonraki reasürans primleri , tenzillerin
indirilmesinden sonra kalan prim
net premiums
net primler (bir iş yılında retrosesyon primlerinin tenzilinden sonraki sonraki reasürans primleri ,
tenzillerin indirilmesinden sonra kalan prim
net price
net fiyat (satıcının yaptığı indirimlerin tümü çıkarıldıktan sonra alıcıdan istenen tutar
net proceeds
net hâsılat
net proceeds
net hasılat
net produce
net hâsılat
net product
net ürün
net product
net hâsıla
net purchase
net alım fiyatı
net rate
net ücret
net rate
reklam ajansının komisyonu düşüldükten sonra ortaya çıkan yayımcının ücreti
net receipts
net hâsılat (masraflar düşüldükten sonra elde edilen toplam para miktarı
net rental
net kira
net reserve
net karşılık
net reserve
net rezerv
net rest
net bakiye
net result
bilanço
net result
net bilanço
net return
net randıman
net returns
net getiri
net roes
net ciro
net sales
(US) net satışlar (satış hâsılatından satış iade ve indirimleri , satış iskontoları düşüldükten sonra kalan tutar
net sales
net satışlar Noun
net savings
net tasarruf
net surplus
(US) net fazlalık (her türlü işlem giderleri , vergiler , faizler , sigorta ve temettü ödendikten sonra bir işletmenin kârları Noun
net surplus
net fazlalık
net tare
net dara
net value
(sigorta) net değer (nakliyat sigortasında yükün karaya çıkış masraf ve harcının ödenmesinden önceki değeri
net wage
net ücret
net weight
(US) net ağırlık
net worth
net varlık
net worth
öz varlık
net worth
(US) (bilanço) özsermaye
net worth
özvarlık
net yield
net kazanç
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. clear
  2. sharp
  3. Adjective noticeable
  4. effective
  5. neat
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Net bir şekilde tanımlayamıyorum.
I can't (quite) put my finger on it. Sentence, Idioms
net ağırlık
suttle weight
net aktif
actual assets
net aktifler
net assets Noun
net artış
net increase
net bakiye
net rest
net bilanço
(US) net result
net borç
net debt
net borç
net indebtedness
net ciro
net roes
net dara
net dare
net dara
net tare
net değer
financial worth
net değer
net value
net faiz
true interest
net faiz
pure interest
net fazlalık
(US) net surplus
net fiyat
net fas
net gelir
net revenue
net gelir
net revenues
net gelir
net receipts
net gelir
disposable income
net getiri
net returns
net gider
net expenditure
net harcamalar
actual outlays Noun
net hasılat
net proceeds
net hâsılat
net proceeds
net hâsılat
net produce
net hâsılat
proceeds in cash
net indirim
net reduction
net kar
net profit
net kâr
pure profit
net kâr
net avails
net kâr
net margin
net kâr
clear profit
net kâr
net profit (s)
net kâr
clear clean pims
net karşılık
net reserve
net kasa
net cash
net kazanç
net gain
net kazanç
net earnings
net kazanç
net yield
net kazanç
takehome pay
net kazanmak
to take home Verb
net kira
net rent
net kira
net rental
net komisyon
net commission
net komisyon
straight commission
net maaş
take home pay
net maliyet
net cost
net meblağ
net amount
net meblağ
clear amount
net navlun
net freight
net olmayan
muzzy
net olmayan
out of focus Adjective
net prim
pure premium
net primler
net premiums Noun
net primler
net premium
net randıman
net return
net rezerv
net reserve
net tasarruf
net savings
net temettü
net dividend
net tonaj
net tonnage
net ücret
take-home wage
net ücret
nominal wage
net ücret
net wage
net ücret
net rate
net ürün
net product
net varlıklar
net holdings Noun
net varlıklar
net assets Noun
net verim
net yield
net yatırım
net investment
net yük
net load
net zarar
net loss
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Her noktası ... belirgin olan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.