scale

  1. Noun, Textile Industry ölçek
  2. Noun ölçek (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  3. Music gam
  4. Music dizi
  5. Noun balık pulu.
  6. Noun bağa, balık vb. puluna benzer kabuk.
    scale armor: pullu zırh.
  7. Noun deriden ayrılan pul.
  8. Noun, Botany (a)
    bud scale ile ayni anlama gelir. tomurcuk kabuğu, kapçık, (b) bürgü.
  9. Noun (bkz: scale insect ).
  10. Noun kabuk.
  11. Noun
    scales: terazi.
  12. Noun terazi gözü, kefe.
    (pair of) scales: bakkal terazisi.
  13. Noun derece, kademe, basamak.
    tax scales: vergi basamakları.
    Centigrade/Fahrenheit scale: Santigrad/Fahrenhayt
    derecesi.
    scale of wages/salaries: barem.
  14. Noun (haritada) ölçek, mikyas.
    to scale: ölçekli, ölçeğe göre.
    carefully drawn to scale: ölçeğe
    göre dikkatle çizilmiş.
    out of scale: ölçeksiz.
  15. Noun (öneme, rütbeye vb. göre) derecelendirme, kademelere ayırma.
    the social scale.
  16. Noun (ölçekli) cetvel.
  17. Noun ölçü, çap: bir eylemin/girişimin büyüklük derecesi.
    large/small scale: büyük/küçük çaplı.
    on
    a large scale: geniş çapta.
    large scale economical measures: geniş çapta/ ölçüde ekonomik tedbirler.
  18. Noun, Mathematics basamak.
    the decimal scale: ondalık basamak.
  19. Noun, Music ıskala, gam.
    diatonic scale: diyatonik ıskala.
  20. Noun, Education-Training bilgi/kabiliyet derecesini ölçme testi.
  21. Noun, Chemistry kabuk: bir metalin yenimi sırasında yüzeyinde oluşan kalın, görünebilen katman.
  22. Verb (balık vb.'nin) pullarını kazımak.
  23. Verb pul pul olmak/ayrılmak/ayırmak.
  24. Verb pulpul kabuk bağlamak.
  25. Verb pullarını/kabuğunu dökmek.
  26. Verb (kazan, boru vb.) kireçlenmek, iç yüzeyi kireç bağlamak.
  27. Verb tırmanmak, (merdivene vb.) çıkmak.
  28. Verb ölçeğe göre yapmak.
  29. Verb ölçekli cetvelle ölçmek, ölçü ile resmetmek
  30. Verb (kütükleri) ölçmek, çıkacak keresteyi hesaplamak.
  31. Verb kademe kademe ilerlemek.
  32. Verb (terazi ile) tart(ıl)mak.
beklentilerini azaltmak Verb
yükümlülüklerini azaltmak Verb
küçük ölçekli Adjective
küçük çaplı Adjective
dengeleri değiştirmek Verb
sonucu belirlemek Verb
ağır basmak Verb
kararda etkili olmak Verb
durumu birinin lehine/aleyhine çevirmek Verb
mutlak ölçek, mutlak sıfır noktasını başlangıç alan ölçek.
yaş cetveli
canlı hayvan baskülü, canlı hayvan kantarı, canlı hayvan terazisi Noun, Testing
çırak baremi
çırak barem
davranış ölçeği
aks kantarı, aks baskülü, aks terazisi Noun, Testing
Bofor rüzgâr ölçüsü: şiddetlerine göre rüzgârları 12 kademeye ayıran ölçü cetveli.
deniz dalgalarının şiddet ve büyüklük ölçüsü.
Binet-Simon ölçeği: çocukların yaşlarına göre zekâ derecesini derecelendirmeye yarayan ölçek/test.
Binet-Simon ölçeği: çocukların yaşlarına göre zekâ derecesini derecelendirmeye yarayan ölçek/test.
Briks ölçeği: belirli bir sıcaklıkta bir eriyiğin birim hacminde bulunan şekerin ağırlığını gösteren
dereceli sıvıölçer/hidrometre.
Noun
tomurcuk kabuğu, kapçık. Noun
kasap baskülü, kasap kantarı, kasap terazisi Noun, Testing
yarım-tonlu ölçek, tamamen yarım tonlardan oluşan müzik ölçeği.
aidat skalası
koordine plan müşiri
ayarlamalı geçim skalası
vinç baskülü, vinç kantarı, vinç terazisi Noun, Testing
iş büyüdükçe maliyetlerin arttığı durum
deplasman çizelgesi
ölçek üzerine çizmek Verb
ölçek ekonomileri Noun
ölçek ekonomiler (büyük ölçekte üretimden sağlanacak avantajlar Noun
ölçek ekonomileri Noun
elektronik baskül, elektronik kantar, elektronik terazi Noun, Testing
fahrenhayt
resim ve harç tarifesi
sıklık ya da başka faktörleri dikkate almayan bir örnek ödeme oranı
endüstride
hacim
çukur baskül, gömme baskül, çukur kantar, gömme kantar, çukur terazi, gömme terazi Noun, Testing
doğal büyüklükte
tam boy
(emlak vergisi) genel vergi cetveli
gri ölçeği Information Technology
acılık derecesi
ölçeğe uygun
iç ölçek ekonomileri Noun
iş değerlendirme skalası
Kelvin derecesi/ölçeği, mutlak sıcaklık derecesi: - 273.16°C'yi 0°K kabul eden sıcaklık ölçeği.
mutfak tartısı
okutmanlık baremi
mektup terazisi
harita ölçeği
talc. Noun
gypsum. Noun
calcite. Noun
fluorite. Noun
apatite. Noun
orthoclase. Noun
vitreous pure silica. Noun
quartz. Noun
topaz. Noun
garnet. Noun
fused zirconia. Noun
fused alumina. Noun
silicon carbide. Noun
boron carbide. Noun
diamond. Noun
monoray baskül, monoray kantar, monoray terazi Noun, Testing
(vergi) azalan oranlı
büyük çapta
az miktarda
(borsa) muhtelif kurlarla sınırlanmış
her boyda
maaş kadrosu Noun
maaş derecesi
(US) maaş kadrosu Noun
beşli skala: bir oktavında 5 ton olan skala (piyanonun 5 siyah tuşu gibi).
başarı değerlendirme çizelgesi
plan harita ölçeği
yararlanma cetveli
fiyat cetveli
nisbi sistem
nispi sistem
rampalı baskül, rampalı kantar, rampalı terazi Noun, Testing
oran cetveli
değerlendirme skalası
Richter ölçeği
bir yer sarsıntısının şiddetini belirten 0 ile 10 arası ölçek
richter ölçeği Noun, Geography
maaş derecesi
maaş baremi
maaş cetveli
eşelmobil
değişebilen ücret tarifesi
eşel mobil
değişir ücret tarifesi
eşel mobil ücret sistemi (düzeyi belirli bir endekse bağlanmış ücret
küçük
küçük çapta
sosyal düzey
standart ölçek
konuşan baskül, konuşan kantar, konuşan terazi Noun, Testing
gümrük resmi kademeleri Noun
vergi tarifesi
vergi derecesi
burulum tartacı/terazisi.
baskül
transpalet baskül, transpalet kantar, transpalet terazi Noun, Testing
ağır basmak Verb
sendikaca saptanan ücret tarifesi
(US) sendikaca saptanan ücret tarifesi
vb ile ilgili olarak bir demografik analizin en üstteki bölümü
eğitim
ücret ıskalası
ücret baremi
maaş derecesi
yel ölçeği, rüzgâr hızı ölçeği (Beaufort ölçeği gibi). Noun
ölçeklemek Verb, Information Technology
(pazarlama) skala analizi
muhtelif zamanlarda menkul kıymet alımı
tarife üzerine alınan harç
derecelere bölme
(belirli bir ölçekle) küçültmek.
ücretlerde kesinti yapmak Verb
ücretlerde indirim yapmak Verb
ölçeğe göre çizme
seri üretimde maliyetin düşmesi
tarife derecelendirme
kabuklu bit, koşnil
(Coccoidea): bitkilerin özünü emen çok küçük böcekler. Noun
maket
kabuklu yosun. Noun
zam cetveli
değerlendirme cetveli
ithalat hacmi
harekâtın kapsamı
tercihler listesi
prim cetveli
iskonto cetveli
ücret cetveli
barem Noun
vergi derecesi
maaş baremi
pullanmak Verb
üretimi programlamak Verb
tarife ücreti
ölçek
birşeyi birşeye göre boyutlandırmak Verb
ağırlık kartı
çizelge tonları Noun
büyütmek Verb
büyütme
artırmak Verb
büyük kapsamlı reklam yapan kuruluş
büyük taarruz
büyük kapsamlı ticari iş
büyük çapta tüketen tüketici
(Br) büyük sanayi kuruluşu
büyük sanayi kuruluşu
büyük ölçekli harita
geniş kapsamlı harekât
düşük ücret düzeyi
ölçeğinde
değişir komisyon cetveli (hasarla orantılı komisyon