sensible

English-Turkish Translation

  1. Adjective anlayışlı, akıllı.
    a sensible young man.
  2. Adjective
    sensible of: bilinçli, sezen, farkeden, farkında olan.
    sensible of his fault: hatasının
    farkında olan.
    be sensible of one's danger: tehlikeyi sezmek.
  3. Adjective (miktar ve büyüklükçe) önemli, hatırı sayılır.
  4. Adjective sezilir, duyulur, farkına varılır, maddesel.
    A sensible increase in temperature. the sensible universe.
  5. Adjective duygulu, ince sezişli, hassas, duyan, hisseden.
  6. Adjective makul, akla yakın, uygun.
    be sensible!: makul ol!
    sensible clothing: uygun elbise.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

machine sensible
makine algılamalı
machine sensible
makine tarafından algılanabilir
very sensible
mantıklı
sensible horizon
horizon: (2a). 8.
sensibleness: (a) makul oluş, (b) sensibility.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Adjective aklıselim sahibi
Turkish-English translations from Zargan's own database