sever

  1. Verb ayır(ıl)mak, böl(ün)mek, tefrik etmek, kopar(ıl)mak, parçala(n)mak.
    The rope severed under heavy load.
    An island severed from the mainland by 40 miles of water. She used scissors to sever the threads.
  2. Verb (ilişkiyi) kesmek.
    She had severed all ties with her parents.
  3. Verb, Law (mülkü) parçalara ayırmak.
  4. Verb ayırt etmek, fark gözetmek.
biriyle irtibatını kesmek Verb
alışverişi kesmek Verb
davaların ayrılması talebi Noun, Law
sözleşmeyi bozmak Verb
bir sözleşmeyi feshetmek Verb
bir kanunu kaldırmak Verb
diplomatik ilişkileri kesmek Verb
ayırmak Verb
kiliseden ayrılmak Verb
ilişkileri kesmek Verb
ilgisini kesmek Verb
ipi koparmak Verb
biriyle ilişkiyi kesmek Verb
... ülkesine ekonomik yardımı kesmek Verb
  1. lover
patriotism Noun, Politics-Intl. Relations
peace-loving
Some Like It Hot Proper Name, Cinema