sikisik

Turkish-English Phrases

çok sıkışık iskân düzeni
overcrowded conditions
en sıkışık zaman
peak time
sıkışık
pressing
sıkışık
hard pressed (for time
sıkışık
pinched
sıkışık
closely spaced
sıkışık
cramped
sıkışık
squash
sıkışık
incommodious
sıkışık
congested
sıkışık
pressed
sıkışık
tight
sıkışık
hard up (for money
sıkışık
serried
sıkışık
heavy Transport
sıkışık
cramped for space
sıkışık
tightly wedged or jammed
sıkışık
chock a block
sıkışık
close
sıkışık
very crowded
sıkışık
poky
sıkışık
stiff
sıkışık
strict
sıkışık
appressed
sıkışık
chock-a-block
sıkışık
compact
sıkışık
compacted
sıkışık
cramp
sıkışık
dense
sıkışık bir yerden çıkmak
to filter out Verb
sıkışık durumda
out of cash
sıkışık durumda olmak
to be cramped for room Verb
sıkışık durumda olmak
to be hard pressed Verb
sıkışık durumunda olmak
to be hard pressed Verb
sıkışık olmayan
loose
sıkışık para durumu
pressed for funds money
sıkışık program
crowded timetable
sıkışık trafik
heavy traffic
sıkışık trafik
congested traffic
trafiği sıkışık
traffic- congested
trafiği sıkışık yol
heavy line
Turkish-English phrases from Zargan's own database

sıkışık
Sıkışmış durumda olan