Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
slap
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
sille, tokat, şamar. Her slap left red marks on his cheek.
to receive a slap in the face
:
suratına tokatı yemek.
to have a slap at someone
: birisini tokatlamak.
Noun
tokat/şamar sesi.
Noun
azarlama, hakaret, küfür.
slap in the face
: şamar, şamar gibi ters cevap, ağır darbe/hakaret, beklenmedik başarısızlık.
Verb
sille/tokat vurmak, şamarlamak.
slap someone on the back
: şaka için birinin sırtına vurmak.
Verb
azarlamak, hakaret etmek, küfretmek.
Verb
rastgele atmak/bırakmak, fırlatmak.
He slapped the book down on the table.
Verb
çarpmak, şiddetle vurmak.
The waves slapped against the dock.
Verb
slap on
: gelişigüzel koymak.
Adverb
ansızın, birdenbire, şıp diye, pattadak.
run slap into someone
.: birisiyle ansızın karşılaşmak.
slap on the spot
: şıp diye yapıştırma.
Adverb
dosdoğru, doğrudan doğruya, açıkça.
slap into his face
: dosdoğru suratına.
We told them slap
out that … : Onlara açıkça söyledik ki …
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
resounding slap
şaplak
slap an embargo on
ambargo koymak
Verb
slap down
iyice azarlamak, haşlamak, zılgıtı vermek.
slap on iron lid on a city
bir şehri zorbalıkla yönetmek
Verb
a slap on the face
şamar
get a slap on the face
şamar yemek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.