sliding

English-Turkish Translation

  1. Adjective kayar, kayıcı, kayan, kaygan.
  2. Adjective değişken, değişebilen, dalgalanan, inip çıkan.
  3. Adjective sürgülü, sürme.
    sliding door: sürme kapı.
    sliding-roof: üstü açılır (oto).
    sliding scale:
    değişebilen değerlendirme oranı, değişir fiyat/ücret ölçeği/cetveli.
    sliding- seat: (futa) kayar oturak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

parrot sliding
bir fiyat ya da ücretin artmasının başka bir fiyat ya da ücretin artmasına neden olması
sliding analysis
kayma tahkiki, kayma analizi Noun, Construction
sliding budget
değişir bütçe
sliding budget
değişen bütçe
sliding door
kayar kapı
sliding door
sürme kapı
sliding gate
sürme kapı
sliding parity
esnek parite
sliding peg system
sürüngen kur sistemi
sliding peg system
kaygan kur sistemi
sliding rate of interest
değişen faiz oranı
sliding roof
(otomobil) tavan açılabilir
sliding roof
açılır tavan
sliding scale
eşelmobil
sliding scale
değişebilen ücret tarifesi
sliding scale
eşel mobil
sliding scale (of wages)
eşel-mobil ücret sistemi
sliding scale of commisssions
değişir komisyon cetveli (hasarla orantılı komisyon
sliding scale tariff
değişebilen ücret tarifesi
sliding seat mechanism
ayarlı koltuk
sliding sth
kaydırma
sliding stock
fiyatları düşen hisse senedi
sliding stocks
fiyatları düşmekte olan hisse senet dileri Noun
sliding stocks
(US) fiyatları düşmekte olan hisse senetleri Noun
sliding stocks
fiyatları düşmekte olan hisse senetleri Noun
sliding table
çekilerek uzatılan masa
sliding wage
eşel-mobil ücret
sliding wage scale
değişir ücret tarifesi
sliding wage scale
eşel mobil ücret sistemi (düzeyi belirli bir endekse bağlanmış ücret
sliding ways
kızak
sliding window
sürme pencere
cost-of-living sliding scale
ayarlamalı geçim skalası
English-Turkish phrases from Zargan's own database