Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
stricken
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
(bkz:
strike
)
(s.f.)
.
Adjective
felaketzede, felakete /âfete uğramış.
stricken areas. a stricken family.
Adjective
hasta(lanmış), (hastalığa vb.) duçar olmuş, yaralı, yaralanmış, vurulmuş.
stricken with crippling
arthritis, she lay bed-ridden for many years.
Adjective
kaderin sillesini yemiş, bahtsızlığa uğramış.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
conscience smitten/stricken
vicdan azabı çeken.
hunger stricken
açlıktan bir deri bir kemik kalmış
panic stricken
paniğe kapılmış
panic stricken
dehşete düşmüş
terror stricken
çok korkmuş
terror stricken
dehşete düşmüş
time- stricken
zamanın hışmına uğramış
stricken in years
yıllar belini bükmüş
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.