surmount

  1. Verb üstün gelmek, baskın çıkmak.
  2. Verb galebe çalmak, güçlükleri aşmak, zorlukları/engelleri yenmek, iktiham etmek, hakkından gelmek.
    He
    managed to surmount every obstacle that came his way: Önüne çıkan bütün engelleri yenmeyi başardı.
  3. Verb üstüne çıkmak/binmek.
  4. Verb üstüne yerleştirmek/koymak.
    The column is surmounted by a statue: Sütunun üzerine bir heykel yerleştirilmiştir.
  5. Verb (a) (mükemmeliyette) geçmek, geride/gölgede bırakmak, (b) (miktarca) geçmek, fazla olmak.
güçlüklerin üstesinden gelmek Verb