suyu

Turkish-English Translation

  1. chlorine
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

peynir altı suyu
whey Noun, Food-Kitchen
Sebze ve meyve suyu imalatı (NACE kodu: 10.32)
Manufacture of fruit and vegetable juice (NACE code: C10.3.2) Noun, Trades-Professions
yayık altı suyu
buttermilk Noun, Food-Kitchen
(çay) abdest suyu
beef tea
altın suyu
gold bath
ateş suyu
fire-water
buğday çimi suyu
wheatgrass juice Noun, Food-Kitchen
bulaşık suyu
dishwater
bulaşık suyu
slop
çamaşır suyu
chlorine water
çamaşır suyu
bleacher
çamaşır suyu
wash
çamaşır suyu
wash-water
çamaşır suyu
bleaching liquid
çamaşır suyu
bleach Noun, Textile Industry
çorba için hazırlanan et suyu
stock
deniz suyu
brine
deniz suyu
sea water
doğal kaynak suyu
natural spring water
domates suyu
tomato juice Noun, Food-Kitchen
dümen suyu
dead water
dümen suyu
wake
dümen suyu
the wake of a ship
elma suyu
apple juice Noun, Food-Kitchen
er suyu
semen Noun, Medicine
er suyu
seed
er suyu
sperm
et suyu
meat stock Noun, Food-Kitchen
et suyu
consommé
et suyu
soup
et suyu
gravy
et suyu
meat broth
gelgit suyu
tidewater
gül suyu
rose water
hayat suyu
elixir
hendek suyu
ditch water
içme suyu
fresh water
içme suyu
drinking water
kan suyu
plasma
kazan tamamlama suyu
boiler make-up water Noun
kesilmiş sütün suyu
whey
köpüklü sabun suyu
suds soapsuds
koruk suyu
the juice of unripe grapes
koruk suyu
verjuice
kullanım suyu
domestic water
kullanma suyu
potable water
kuyu suyu
well water
lavanta suyu
lavender water
limon suyu
lemon juice Food-Kitchen
maden suyu
table water
maden suyu
mineral water
memba suyu
spring water
meyve suyu
juice
meyve suyu
fruit juice
musluk suyu
running water
musluk suyu
tap water
pişirildiği sırada etten damlayan yağ ve et suyu
dripping
portakal suyu
orange juice
safra suyu
water ballast
sifon suyu
flush
sintine suyu
bilge
sintine suyu
bilge water Noun, Maritime Traffic
sızıntı suyu
leachate Noun, Environment-Ecology
soğutma suyu
cooling water
sulama suyu
irrigation water
tahammür etmiş elma suyu
cider
tavuk suyu
chicken stock Noun, Food-Kitchen
tavuk suyu
chicken broth Noun, Food-Kitchen
tuvalet suyu
wash
üzüm suyu
grape juice
yağmur suyu
rain water
yeraltı suyu
ground water
yeraltı suyu
underground water Noun, Environment-Ecology
yüzey suyu
surface water Noun, Environment-Ecology
suyu açmak
to turn the water on Verb
suyu açmak
to turn the water-tap full on Verb
suyu açmak
to turn on the water Verb
suyu ana musluktan kesmek
to cut off water at the main Verb
suyu ana musluktan kesmek
to cut off the water at the main Verb
suyu bol
watery
suyu içilen çeşme
drinking fountain
suyu kapamak
to shut off water Verb
suyu uzaklaştırılmış
anhydrous Adjective
ağzının suyu akmak
to feel an appetite (for) Verb
ateş suyu (derecesi yüksek alkollü içki
fire- water
baraj ile suyu tutmak
to dam up Verb
bir geminin dümen suyu dalgaları
backwash Noun
bir kuyudaki suyu boşaltmak
to exhaust the water in a well Verb
boşluk suyu basıncı
pore pressure, pore water pressure Noun, Construction
bu kahve bulaşık suyu gibi
this coffee is an abomination
deniz suyu arıtma sistemi
desalination system Noun
deniz suyu hasarı
damaged by sea water
deniz suyu hasarı
damage by sea water
er suyu ile ilgili
seminal
et suyu çorbası
(Fr.) bouillon Noun
gemi güvertesinde biriken suyu akıtmaya mahsus açık oluk
waterway
göldeki suyu hafifçe dalgalandırmak
to wimple the lake Verb
içinde er suyu bulunan
seminal
köküne kibrit suyu ekme
root-and-branch destruction
kullanılmış veya fazla suyu boşaltma borusu
waste pipe
maden suyu kaynağı
mineral spring
meyve suyu ile yapılan içecek
squash
şehir suyu akar olmak
to have water on tap Verb
silecek suyu deposu
windshield washer reservoir Automotive
tekneye dolan suyu boşaltmak
to bail Verb
votka ve domates suyu karışımı bir tür kokteyl
bloody mary
yağmur suyu ile açılmış yarık
gully
yağmur suyu teknesi
rain-water tub
izalei şuyu
compulsory sale by auction
izalei şuyu
purparty
izalei şüyu
action for partition
izalei şüyu
pourparty
izalei şüyu
dividing up of an undivided property
izale-i şüyu
(law) dividing up an undivided property among its owners
izale-i şüyu
partition sale Noun, Law
izale-ı şüyu
pourparty
şüyu
becoming generally known
şüyu bulmak
(sth) to become generally known Verb
şüyu bulmak
to have general currency Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

şüyu
Herkesçe duyulma, ... diline düşme