swerve

  1. (doğru yoldan) birdenbire sap(tır)mak, inhiraf et(tir)mek, yoldan çık(ar)mak, direksiyonu kırmak.
    A
    dog ran in front of the car and we swerved.
  2. vazgeç(ir)mek, dön(dür)mek, cay(dır)mak.
    Nothing will swerve him from his aims.
  3. sapma, inhiraf.
görevini yerine getirmemek Verb
sapmak Verb
hiş şaşmamak Verb