tahakkuk

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law realization
  2. accrual
  3. becoming a reality
  4. turning out to be true
  5. accrument
  6. (tax) falling due
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

banka hisse senetleri üzerinden vergi tahakkuku
assessment on bank stocks
bir verginin tahakkuku
determination of a tax
değer tahakkuku
valuation assessment
faiz tahakkuku
accrual of interest
gelir tahakkuku
revenue recognition Noun, Accounting
gelir tahakkuku
income realization
gelir vergisi tahakkuku
income tax assessement
gelir vergisi tahakkuku
assessment of income tax
gelir vergisi tahakkuku
income tax accrual
gider tahakkuku
assessment of expenditure
gider tahakkuku
expense recognition Noun, Accounting
harç tahakkuku
assessment of a fee
maliyet tahakkuku
cost accruing
vergi tahakkuku
tax assessment
vergi tahakkuku
tax accrual
vergilerin yeniden tahakkuku
reassessment of taxes
eksik tahakkuk
under assessment
tahakkuk bildirisi
notice of assessment
tahakkuk edecek alacakların deviri
assignment of debts accruing due
tahakkuk edecek faiz
accruing interest
tahakkuk edecek faizler
future interests Noun
tahakkuk edecek vergi matrahı
assessable income
tahakkuk eden
accruing
tahakkuk eden aksiyon karı
accrued dividend
tahakkuk eden alacakların devri
assignment of debts accruing due
tahakkuk eden faiz çıktıktan sonra
less interest accrued
tahakkuk eden gelir vergisi
assessed income tax
tahakkuk eden giderler
accrued costs Noun
tahakkuk eden kurumlar vergisi
corporation tax due
tahakkuk eden masraflar
accrued charges Noun
tahakkuk eden prim
accrued premium
tahakkuk eden resimler
due fees Noun
tahakkuk eden telif ücreti
accrued royalty
tahakkuk eden temettü
accrued dividend
tahakkuk eden vergi
accrued tax
tahakkuk eden vergiler
accrued taxes Noun
tahakkuk esası
accrual basis
tahakkuk esasına dayalı muhasebe
accrual accounting
tahakkuk esasına dayanan muhasebe
accrual accounting
tahakkuk esasına göre
accrual basis of accounting
tahakkuk etme
accrument
tahakkuk etme
accruement accrument
tahakkuk etmek
to accrue Verb
tahakkuk etmek; çoğalmak, birikmek; eklenmek
to accrue Verb
tahakkuk etmekte olan faiz
accruing interest
tahakkuk etmiş
accrued income
tahakkuk etmiş
assessed
tahakkuk etmiş
accrual revenue
tahakkuk etmiş
accrued revenue
tahakkuk etmiş
accrued
tahakkuk etmiş
accrual tax
tahakkuk etmiş
accrual expense
tahakkuk etmiş
accrual income
tahakkuk etmiş
accrued expenses
tahakkuk etmiş , henüz ödenmemiş vergi borcu
accrual tax
tahakkuk etmiş alacaklar
acruals receivable Noun
tahakkuk etmiş alacaklar
accrued receivable accounts Noun
tahakkuk etmiş amortisman
accrual depreciation
tahakkuk etmiş amortisman
accrued depreciation
tahakkuk etmiş amortisman payı
accrued depreciation
tahakkuk etmiş ancak tahsil edilmemiş faiz
interest not collected
tahakkuk etmiş borç
accrued liability
tahakkuk etmiş borçlar
accruals payable Noun
tahakkuk etmiş faiz
accrued interest
tahakkuk etmiş gelir
accrued receipt
tahakkuk etmiş gelir
accrued income
tahakkuk etmiş gelir
realized income
tahakkuk etmiş hasar talebi
accrued claim
tahakkuk etmiş hasılat
accrued revenue
tahakkuk etmiş izin
accrued leave
tahakkuk etmiş kar
accrued income
tahakkuk etmiş kâr payı
accrued dividend
tahakkuk etmiş kâr payı
dividend accrued
tahakkuk etmiş komisyon
accrued commission
tahakkuk etmiş maaş
accrued salary
tahakkuk etmiş maaşlar
salaries accrued Noun
tahakkuk etmiş masraf
accrued expense
tahakkuk etmiş masraflar
accrued cost
tahakkuk etmiş masraflar
accrued expenses Noun
tahakkuk etmiş net kazanç
net realized gain
tahakkuk etmiş ödenebilir faiz
accrued interest payable
tahakkuk etmiş ödenmemiş faiz
unpaid interest
tahakkuk etmiş satışlar
accrued sales Noun
tahakkuk etmiş temettü
accrued dividend
tahakkuk etmiş varidat
accrued income
tahakkuk etmiş vergi
assessed tax
tahakkuk etmiş vergi
accrued tax
tahakkuk etmiş vergiler
accrued taxes Noun
tahakkuk etmiş vergiler
(US) tax accurlas Noun
tahakkuk etmiş vergiler
tax accruals Noun
tahakkuk ettirilen ve tahsil edilen bir verginin resmi kaydı
assessed value
tahakkuk ettirmek
to realize Verb
tahakkuk ettirmek
to effectuate Verb
tahakkuk fişi
accrual slip
tahakkuk memuru
assessment officer
tahakkuk planı
assessment plan
tahakkuk prensibi
accrual concept
tahakkuk prim
accrued premium
tahakkuk süresi
period of performance
tahakkuk tarihi
accrual date
tahakkuk usulü
procedure of assessment Public Finance
tahakkuk usulü
(taxtation) procedure of assessment
tahakkuk vergisinin yeniden tetkiki
revision of an assessment Noun
tahakkuk yılı
year of assessment
tahakkuk yöntemi
accrual method Noun, Accounting
(bilanço) tahakkuk etmiş ancak tahsil edilmemiş faiz
interest earned not collected
10 ocak'tan itibaren tahakkuk eden faiz
interest which accrues from January 1st
belirli bir hesap dönemi için tahakkuk ettirilen
accrual charge
birine gelir vergisi tahakkuk ettirmek
to make an income tax assessment upon sb Verb
bugüne kadar tahakkuk eden faiz
interest to date
ceza tahakkuk ettirmek
to assess a fine Verb
'den itibaren tahakkuk etmek
to be payable from Verb
düşük tahakkuk ettirilmiş
underassessment
ek ödeme tahakkuk ettirmek
to assess for additional payments Verb
faiz ve gelir tahakkuk ve reeskontları
interest and income accruals and rediscount Noun
geliri tahakkuk ettirmek
to recognize revenue Verb, Accounting
gerçekleşme, tahakkuk esası
accrual accounting, accrual basis
henüz tahakkuk etmemiş
unaccrued
hisse senedinin tahakkuk eden temettü ile birlikte satılması
cum dividend
hisse senetlerinin tahakkuk etmiş
accrued dividend
kendi tarafından tahakkuk ettirilmiş
self-assessed
kendi tarafından tahakkuk ettirilmiş
self- assessed
mala tahakkuk eden gümrük vergileri
customs duties accrued on the product Noun
navlunun üzerinden tahakkuk ettirildiği yükleme tonu
shipping ton
para cezası tahakkuk ettirmek
to assess a fine Verb
sonradan tahakkuk ettirilen vergi
subsequent assessment
US vergi tahakkuk fişi
tax- assessment note (notice ,)
vergi matrahının tahakkuk tarihi
date of assessment
vergi tahakkuk ettirmek
to impute a tax Verb
vergi tahakkuk heyeti
board of assessment
vergi tahakkuk kuralları
rules of assessment Noun
vergi tahakkuk kurulu
board of assessment
vergi tahakkuk memuru
assessor
vergi tahakkuk memuru
(US) tax assessor
vergi tahakkuk memuru
tax assessor Noun
vergi tahakkuk memuru
assessor of taxes
vergi tahakkuk una itiraz etmek
to appeal against tax assessment Verb
vergiler tahakkuk ettirmek
to assess taxes Verb
vergilerin eşit tahakkuk ettirilmesi
equalizing assessment of taxes
yanlış tahakkuk ettirilmiş vergilerin indirilmesi
abatement of taxes and duties
yanlış tahakkuk ettirmek
to assess incorrectly Verb
yüksek vergi tahakkuk ettirme
excessive assessment
Uzun Vadeli Kredilerin Taksitleri ve Tahakkuk Eden Faizleri
Current Maturities of Long-Term Credits and Accrued Interest Noun, Accounting
Uzun Vadeli Tahvillerin Taksitleri ve Tahakkuk Eden Faizleri
Current Maturities of Bonds and Accrued Interest Noun, Accounting
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Gerçekleşme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.