tanıdık

Turkish-English Translation

  1. well-known
  2. acquaintance
  3. homely
  4. conversant
  5. speaking acquaintance
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

eski bir tanıdık
connection of long standing
kendisiyle samimi olunmayan tanıdık
casual acquaintance
samimi olmayan bir tanıdık
casual acquaintance
tesadüfi tanıdık
chance acquaintance
yakında tanışılan bir tanıdık
recent acquaintance
tanıdık biri
she's an acquaintance of mine
tanıdık çevresi
circle of acquaintances
tanıdık çevresi
circle of acquaintance
tanıdık çevresi zengin olmak
to have a circle of acquaintances Verb
tanıdık çevresini genişletmek
to enlarge one's circle of acquaintances Verb
tanıdık çıkmak
to discover that they have met each other before Verb
tanıdık çıkmak
to turn out to be someone one knows Verb
tanıdık ilişkisi
acquaintanceship
tanıdık kimse
contact
geniş tanıdık çevresi
widespread connection
geniş tanıdık çevresi
a wide acquaintanceship
önemli tanıdık çevresi
first-rate connections
yabancı tanıdık çevresi
foreign connections
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Tanışılıp konuşulan ... bildik, ahbap
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.