tercih

Turkish-English Translation

  1. preference
  2. predilection
  3. choice
  4. option
  5. preferential terms
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

gümrük tercihi
tariff preference
marka tercihi
brand preference
tüketici tercihi
consumer acceptance
tüketici tercihi
consumer's preference
tüketici tercihi
consumer preference
tüketici tercihi
consumer choice Noun, Competition Law
zaman tercihi
time preference
kişisel tercih
gusto
tercih benzerliği hipotezi
preference-similarity hypothesis
tercih edilen
preferential
tercih edilen
favourite
tercih edilen marka
favourite brand
tercih edilir
preferable
tercih edilmek
to be given preference Verb
tercih etme testi
discrimination test
tercih etmek
to prefer Verb
tercih etmek
to like Verb
tercih etmek
to favour Verb
tercih etmek
to choose Verb
tercih etmek
favor (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Verb
tercih hakkı
(Br) preferential right
tercih hakkı
option Noun
tercih hakkı
preference
tercih hakkı
choice
tercih hakkı olmamak
to enjoy no preferences Verb
tercih hakkı veren mahkeme hükmü
alternative sentence
tercih marjı
margin of preference
tercih marjı
preference margin
tercih meselesi
a matter of choice
tercih nedeni
motive to prefer
tercih olunan
favored
tercih olunan herhangi bir şey
preference
tercih olunan seçim adayı
favourite son
tercih sırası
order of preference
tercih ya da öncelik vermek
to prioritize Verb
tercih yapmak
to choose Verb
tercih yetkisi
preference
(iflas) alacaklı tercih etme
fraudulent preference
(iflas) alacaklı tercih etmek
to undue preference Verb
A ile B arasında tercih yapmak
to choose between A and B Verb
alacaklıyı mahsus tercih etme
voluntary preference Noun
bir alacaklıyı bir başka alacaklıya tercih etmek
to prefer one creditor over another Verb
bir alacaklıyı ötekilere tercih etmek
to prefer one creditor over the others Verb
bir alacaklıyı ötekilere tercih etmek
to prefer one creditor over others Verb
bir şeyi başka bir şeye tercih etmek
to give something preference over another Verb
bir yayımda ek ücrete tabi tercih edilen ilan yeri
preferred position
birşey yapmayı tercih etmek
to choose to do something Verb
birşeyi birşeye tercih etmek
to put something before something Verb
birşeyi birşeye tercih etmek
to put something above something Verb
en çok tercih edilen
most-preferred Adjective
en yalın olanı tercih etme
parsimony (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun
evde oturmayı tercih eden kimse
homebody
evde oturmayı tercih eden kimse
(US) homebody
gitmektense burada kalmayı tercih ederim
I would sooner
iki şıktan birini tercih etmek zorunda olmak
to come to the crossroads Verb
katılmamayı tercih etmek
to opt out Verb
katılmayı tercih etmek
to opt in Verb
koşullar ya da tercih nedeniyle
kingmaker
özel teşebbüsü hükümet denetimine tercih etmek
to prefer private enterprise to government control Verb
steno şart değilse de tercih sebebidir
shorthand is advantage but not essential
tatmin edici değil ama var olan seçeneklere tercih olunan
least- worst
türlü ifa biçimlerinden birini tercih hakkı tanıyan akit
alternative contract
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyi ... sayma, yeğleme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.