term

English-Turkish Translation

  1. Noun, Education-Training dönem
  2. terim, tabir, bilimsel deyim, ıstılah: özel bir bilgi/faaliyet alanına, bir bilim, uygulayım ya da uzmanlık dalına özgü sözcük.
  3. söz, anlam, kavram.
    in plain terms: açıkça, basit sözlerle.
    the terms of his letter: mektubunun
    anlamı,
    (bazen) metni.
  4. süre, müddet.
    elected for a term of four years.
    at term: belli bir süre sonunda/bitiminde.

    term insurance: belirli süre sonunda biten hayat sigortası.
    term of office: hizmet/memuriyet süresi.
    term of five years: beş yıllık süre.
    set a term to: süre tayin etmek, süre tanımak.
  5. vade.
    term day: ödeme günü, vade bitimi.
    long/short term: uzun/kısa vade.
  6. dönem, yarıyıl, sömestr.
  7. Mathematics terim, had: (a) bir ifadeyi oluşturan + ve - işaretleriyle ayrılmış çokluklardan herbiri, (b) bir kesrin payı veya paydası.
  8. Logic terim, bir önermede yüklem veya özne.
  9. Law (a) tasarruf/mülkiyet süresi, (b) mahkemenin açık olduğu süre.
  10. Medicine doğurma, doğum zamanı.
  11. (a) son, nihayet, bitim, (b) sınır, hudut.
  12. adlandırmak, nitelemek, tavsif etmek, adını vermek, demek.
    The press termed the visit a triumph:
    Basın, ziyareti bir zafer olarak nitelendirdi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

enter one's name for the term
yazılmak Verb
enter one's name for the term
kaydolmak Verb
in the long term
uzun vadede Adverb
in the long term
uzun dönemde Adverb
in the short term
kısa dönemde Adverb
in the short term
kısa vadede Adverb
long term
uzun vade Noun
long term
uzun dönem Noun
long-term
uzun vadeli Adjective
long-term
uzun dönemli Adjective
long-term
uzun süreli Adjective
long-term
uzun vade Adjective
long-term
uzun dönem Adjective
put in one's term of military service
askerlik hizmetini yerine getirmek Verb
receive one's term as minister
bakanlığa atanmış olmak Verb
short term
kısa vade Noun
short term
kısa dönem Noun
short-term
kısa vadeli Adjective
short-term
kısa dönemli Adjective
short-term
kısa süreli Adjective
short-term
kısa vade Adjective
short-term
kısa dönem Adjective
short-term detention
kısa süreli gözaltı Noun, Law
term sheet
müzakere metni, müzakere belgesi, bağlayıcı olmayan prensip anlaşması Noun, Law
the term of one's sentence
mahkûmiyet
adjournment term
bir sürenin ertelenmesi
agency term
acente tayini
agreement term
sözleşme süresi Noun, Law
allocation term
tahsis süresi Noun
at term
vadesinde
bookkeeping term
muhasebe dönemi
business term
iş deyimleri Noun
business term
iş şartları Noun
by term
saraya mal tedarik etmeye yetkili firma
cant term
moda sözcük
certificate of term
tayin belgesi
commercial term
ticari deyim
comparative term
görece kavram
contract term
sözleşme süresi Noun, Law
contract term
mukavele müddeti Noun, Law
contractual term
sözleşme dönemi
controversial term
ihtilaflı tayin
definite term
kesin tayin
disjunctive term
alternatif şart
during term
sömestr içinde
economic term
ekonomik deyim
efficiency term
verim şartı
exact term
doğru deyim
expired term
gelen vade
expired term
hulul eden vade
express term
sarih şart
extended term
temdit edilmiş vade
extended term
uzatılmış vade
fall term
güz yarıyılı Noun, Education-Training
final term
hak düşürücü süre
final term
son sömestre
final term
hak düşürücü mühlet
financial term
mali deyim
fix an term
randevu tespit etmek Verb
fixed term
vade
forensic term
teknik terim
frauded term
çalıntı terim Noun
fundamental term
bir sözleşmede uyulması zorunlu olan şart
fundamental term
asıl unsur Noun, Law
fundamental term
temel şart Noun, Law
general term
(US) Kongre'nin bütün üyelerinin mevcut bulunduğu toplantı
general term
(US) Kongre'nin bütün üyelerinin katıldığı oturum
generic term
pazarlamada
generic term
çoğunlukla reklam sonucu marka adının ürünü tanımlayıcı duruma gelmesi
half term
sömestr tatili
half term
yarıyıl tatili
hilary term
(İngiliz yüksek mahkemesinin) Ocak dönemi (11-31 Ocak). Noun
hilary term
(üniversite) kış yarıyılı. Noun
honorary term
fahri atama
implied term
farz olunan sözleşme şartı
implied term
zımnî hüküm, mahkeme kararıyla sözleşmede yer aldığı varsayılan hüküm Noun, Contract Law
infer a term
bir sözleşme şartından hüküm çıkarmak Verb
inkhorn term
ukalâca/basmakalıp söz/deyim.
innominate term
İhlali halinde karşı tarafa fesih veya tazminat hakkı vereceği açıkça belirtilmiş olmayan hüküm. Noun, Law
jail term
hapis cezası Noun, Criminal Law
keep term
(Br) üniversitede okumak Verb
latest term
hak düşürücü süre
latest term
hak düşürücü mühlet
law term
hukuki deyim
law term
içtima devresi
legal term
kanuni süre
legal term
hukuk deyimi
Lent term
(üniversitede) Büyük Perhiz zamanına rastlayan dönem.
market term
çok kısa dönem
maturity term
vade tarihi
maximum term
azami hapis cezası
medium term
orta vade
mercantile term
ticari deyim
middle term
orta-terim: tasımda (kıyasta) her iki tümcede ortak olan terim. Noun
minimum term
asgari hapis cezası
mortgage term
(Br) ipotek süresi
negative term
içtinap şartı
new term
yeni tayin
parole term
şartlı tahliye süresi
patent term
patent süresi
peremptory term
son mehil
peremptory term
(US) kesin süre
permanent term
sürekli tayin
presidential term
başkanlık süresi
presidential term
(US) başkanlık görev süresi
prison term
hapis cezası süresi
prison term
hapis cezası Noun, Criminal Law
prison term
hapis süresi
prison term
hapis müddeti
probationary term
şartlı tahliye süresi
probationary term
deneme süresi için atama
probationary term
memurun işte deneme süresi
public term
bir kanun görevine atanma
regular term
hakemlik görev süresi
regular term
normal vade
residual term
geri kalan süre
school term
ders yılı
school term
dönem
scientific term
bilimsel deyim
scientific term
bilimsel terim
senatorial term
senato seçim süresi
senior term
üst dereceli atama
set a term
vade tespit etmek Verb
special term
(mahkeme , US) tek hâkimin huzurunda duruşma
spring term
bahar yarıyılı Noun, Education-Training
statutory term
memuriyet için öngörülen kanuni süre
summer term
yaz dönemi Noun, Education-Training
swinging term
sallama terim Noun
technical term
teknik terim
technical term
teknik deyim
temporary term
geçici atama
third term
(US) üçüncü memuriyet dönemi
trade term
ticari deyim
unexpired term
vadesi henüz tamamlanmamış
warrant term
tayin belgesi
winter term
kış sömestri
term board
(Br) memur atama kurulu
term bonds
aynı anda vade gelen borç senetleri Noun
term bonds
hepsinin vadesi aynı anda gelen ve normalde itfa fonundan çekilecek aynı anda ihraç olmuş tahviller Noun
term bonds
aynı anda vadesi gelen borç senetleri Noun
term bonds
hepsinin vadesi aynı anda gelen ve normalde itfa fonundan çekilebilecek ayn
term d
kararlaştırılan gün
term day
ödeme günü
term day
vade günü
term day
kararlaştırılan gün
term deposit
vadeli hesap.
term deposits
vadeli mevduat
term examination
vize sınavı
term fee
(Br) mahkeme harcı
term for acceptance
bir poliçenin kabul tarihi ile vade tarihi arasında geçen süre
term grant
makam maaşı
term insurance
kısa süreli sigorta
term insurance
kısa vadeli hayat sigortası Noun
term issue
bir yılın sonunda vadesi gelen tahvil
term loan
orta vadeli kredi
term loan
vadesi 10 yıla kadar uzanan uzun vadeli kredi
term mortgage
süresi içinde yalnızca faizinin ödendiği sabit süreli bir ipotek
term of a credit
bir kredinin süresi Noun
term of a licence
bir ruhsatın süresi
term of an heir
(US) mirasçı tayini
term of an insurance
bir sigortanın süresi
term of auditors
denetçi atanması
term of employment
çalışma süresi Noun, Employment
term paper
dönem ödevi Noun, Education-Training
term plan
ölümün poliçe ile saptanmış süre içinde meydana gelmesi durumunda sigorta şirketinin sigortalıya taahhüt
ettiği para tutarını ödemeyi kabullendiği hay
term policy
şayet hâlâ hayatta ise poliçe sona erer ve ödeme yapılmaz
term policy
bir yıldan fazla bir süre için aktedilen hayat dışı poliçe
term policy
sabit süreli yaşam sigortası sözleşmesi
term policy
sigortalı bu süre zarfında ölürse sigorta bedeli ödenir
term policy
muayyen bir süre için (örneğin 5 veya 10 yıl) aktedilen geçici hayat sigorta mukavelesi
term policy
vadeli hayat sigortası Noun
term premium
vade primi
term project
dönem ödevi Noun, Education-Training
term project
dönem projesi Noun, Education-Training
term shares
belli bir dönem satılamayan hisse senetleri Noun
convertible term policy
değiştirilebilir hayat sigortası poliçesi
during the term hereof
işbu belgenin yürürlükte olduğu süre içinde Adverb, Law
intermediate- term
orta vade
long- term credit
uzun vadeli kredi
long- term engagements
uzun vadeli taahhütler Noun
long- term indebtedness
uzun vadeli borçlu olma durumu
long- term investment programme
uzun vadeli yatırım programı
long- term lease
uzun vadeli kiralama
short term funds
kısa vadeli fonlar (otuz gün ile bir yıl arası içinde ödenmek üzere alınmış para
short term imprisonment
kısa vadeli hapis
short term loan
kısa vadeli istikraz
short term measures
kısa vadeli önlemler Noun
short term savings accounts
kısa vadeli tasarruf hesapları Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database