the like

  1. eşi(ni), benzeri(ni), böylesi(ni).
    We have never seen the like before.
Bavul, el çantası ve benzerleri ile saraçlık ve koşum takımı imalatı (deri giyim eşyası hariç) (NACE kodu: 15.12) Noun, Trades-Professions
bakkal çakkal
…'in benzeri/eşi.
I've never seen the like of it = I've never seen the likes of it: Bunun benzerini
hiç görmedim.
Have you ever seen the likes of this? Hiç böyle şey gördün mü?
the likes of him: ona benzer/onun gibi kimseler.
birşeyden vebalı görmüş gibi kaçmak Verb
hâlâ mükemmel çalışmak Verb
deli gibi çalışmak Verb
rüzgâr gibi hızlı gitmek.
istemeye istemeye işe girişmek Verb
İstanbul'u avucumun içi gibi bilirim
bir şehri avucunun içi gibi bilmek Verb
bir şehri avucunun içiymiş gibi tanımak Verb
şehir hrii avucunun içiymiş gibi tanımak Verb
görünmeden sessizce
kurbanlık koyun gibi
kısa bir süre karşılaşan ve belki de ömürlerince bir daha karşılaşmayacak insanlar gibi
gürültü patırtı çıkararak
güçlü ve zevkli bir şekilde
iyi ve kötü nitelikleri olma
çıfıt gibi, cin/canavar gibi.
to run/work/shout etc. like the devil .
hızlı ya da enerjik
çabuk
itici bulmak Verb
tipi olmamak Verb