to like

English-Turkish Translation

  1. Verb kesilmek (argo)
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

cause someone to like
ısındırmak Verb
get someone to like sth
beğendirmek Verb
not to like to be in sb's shoes
birinin yerinde olmak istememek Verb
(for a very tired person) to lie streched out like a log
kalıp gibi serilmek Verb
become like a prison to
zindan olmak Verb
begin to act like a nincompoop
salaklaşmak Verb
go to it like the bear to the stake
istemeye istemeye işe girişmek Verb
I don't like to feel of wool against my skin
yünün tenime değmeksi hoşuma gitmiyor
I would like to...
...isterim
I'd like to
(tehdit/güvensizlik anlamı taşır) … da göreyim/görelim/bakalım.
I'd like to see him do better, even
if he does think he's so clever: Pek akıllı geçiniyor ama, daha iyisini yapsın da görelim (yapsın bakalım).
I'd like to know what he means by that! Ne demek istediğini açıklasın bakalım!
I'd like to.
Tabii, yapalım. Sentence
I'd like to.
Olur tabii. Sentence
I'd like to.
İyi olur. Sentence
I'd like to.
Ne güzel olur. Sentence
I'd like to.
Memnun olurum. Sentence
importunate person who sticks to one like glue
sıvışık
It ill befits you to speak like this.
Böyle konuşmak sana yakışmıyor.
like a red rag to a bull
son derece kızdıran/öfkelendiren.
Any statement against the government is like a red rag to that minister:
hükümet aleyhinde söylenen her söz bakanı son derece öfkelendirir.
like a red rag to a bull
al görmüş boğa gibi.
It's like a red rag to him= it makes him to see red: Bu onu müthiş kızdırır.
like sheep to the slaughter
kurbanlık koyun gibi
like someone to do something
birinin birşey yapmasını sevmek Verb
like someone to do something
birinin birşey yapmasından hoşlanmak Verb
like to do something
birşey yapmaktan hazzetmek Verb
like to do something
birşey yapmaktan hoşlanmak Verb
like to do something
birşey yapmayı sevmek Verb
like to do something
birşey yapmaktan keyif almak Verb
like to hear oneself talk
kendini dinlemekten zevk almak Verb
not to feel like eating sth
içi almamak
seem to be like that to sb
öyle gelmek Verb
stick like a bur to sb
birine sülük gibi yapışmak Verb
stick like wax to sb
birine sinek gibi yapışmak Verb
take to (something) like a duck to water
seve seve işe girişmek, kolay/çabuk öğrenmek/alışmak.
take to physics like a duck to water: fizikten
hoşlanmak, fiziği kolay bulmak. 16
That's like pouring water on a duck's back: Bu çok kolay iş/bundan kolay ne var!
take to something like a duck to water
bir şeye can atmak Verb
take to something like ducks to water
seve seve bir işe girişmek Verb
talk to someone like a dutch uncle
birini dostça ama şiddetle azarlamak Verb
talks to someone like a dutch uncle
babaca konuşmak Verb
to behave like a turd
hayvanlık etmek Verb
to feel like a million (dollars)
son derece mutlu hissetmek, büyük bir huzur ve saadet içinde olmak.
to grin like an ape
ağzı kulaklarına varmak, aptal aptal sırıtmak.
to make like
taklidini yapmak Verb
to shake like a leaf
tir tir titremek, yaprak gibi titremek.
to stick out like a sore thumb
göze batmak, derhal göze çarpmak.
You'll stick out like a sore thumb with that hat on.
try to act like
taklit etmek Verb
What's it like to ...
...mek nasıl birşey?
English-Turkish phrases from Zargan's own database