tour

  1. gezi(nti), dolaşma, cevelân, seyahat, dünya seyahati, tur(ne), uzun yolculuk.
    conducted/guided tour:
    rehberli gezi.
    package tour: toplu gezi.
  2. Military nöbet.
    tour of duty: nöbet, belirli bir yerdeki görev ve süresi.
  3. seyahat etmek, gezmek, dolaşmak, gezintiye/turneye çıkmak, şehir şehir/memleket memleket dolaşmak.
iş turnesinde olmak Verb
bir kimsenin belirlenen bir yerde günlük çalışma süresi Noun
Tur operatörü faaliyetleri (NACE kodu: 79.12) Noun, Trades-Professions
Seyahat acentesi ve tur operatörlerinin faaliyetleri (NACE kodu: 79.1) Noun, Trades-Professions
Seyahat acentesi, tur operatörü ve diğer rezervasyon hizmetleri ve ilgili faaliyetler (NACE kodu: 79) Noun, Trades-Professions
hava gezisi
bütün masrafları içeren götürü tur fiyatı
bütün masrafları içeren götürü tur fiyatı
ucuzlatılmış tur
bir gezintiye davet edilmek Verb
(tiyatro) turda olmak Verb
grup gezisi
iş yolculuğu
(Br) gidiş-geliş yolculuk
şehir turu
kent gezisi
otobüs turu
topluluk halinde yolculuk
seyahat acentesince düzenlenen tur
(Br) Avrupa turu
rehberli kısa gezi. Noun
yolcunun kendi ülkesinde
yolculuk planı önceden hazırlanmış gezi
bedeli önceden ödenmiş
ülke içinde rehbersiz gezi
eğitim turu Noun, Tourism
seçim gezisi
gezi yöneticisi refakat inde yurtiçi ya da yurtdışı gezi
gezi yöneticisi refakatinde yurt-içi ya da yurt-dışı gezi
delil toplama gezisi
yolculuk yazarları ve acente personeline havayolları ve turizm şirketlerince yaptırılan yolculuk ya da gezi
tüm harcamaları önceden ödenmiş ve planlanmış yurtdışı gezisi
gezi yöneticisinin hizmetleri dahil
programı yolcunun isteğine göre düzenlenmiş ve ücreti önceden ödenmiş uluslararası yolculuk
dış ülkelere yolculuk
bir konferans turnesine çıkmak Verb
konferans turnesine çıkmak Verb
eğlendirmek ya da iş yapmak için bir yerden öbürüne gitmek Verb
turneye çıkmak Verb
büyük gezi/tur. Noun
(eskiden zengin İngiliz ve Amerikalı çocukların öğrenimlerinin tamamlayıcısı sayılan) büyük Avrupa gezisi,
Avrupanın başlıca şehirlerini kapsayan gezi.
Noun
ücreti önceden ödenmiş
grup üyelerinin birlikte yolculuk ettikleri gezi
katılan kişilerin sayısına bakmadan broşürde belirtildiği şekilde gerçekleştirileceği garanti edilmiş gezi
rehberli tur
rehber refakatindeki gezi
tatil turu
teftiş yolculuğu
otomobil gezintisi
konforlu otobüsle yapılan seyahat
otobüs gezintisi
yolcuların gidilecek yeri önceden bilmedikleri gezi
iş seyahati
seyahat acentesince düzenlenen tur
yabancı memlekete iş seyahati
toplu gezi, ayrıntı ve masrafları önceden belli seyahat. Noun
paket tur Noun, Tourism
(US) toplu gezi
(US) paket tur
kendi rehberiyle yapılan gezi
fabrika turu
bir gezinin başlama tarihinden öncesine ya da bitiş tarihinden sonrasına konulan ek geziler
ring seferi
dünya turu
birini yolculuğa göndermek Verb
şehir turu
bir tiyatro topluluğunu tura çıkarmak Verb
gezinti
(US) özel vagonla seçim kampanyası yolculuğu
dünya seyahati
gezmek Verb
iş yolculuklarında bir bütün olarak hesaplanan bilet ücreti
konaklamalar
vb ile ilgili verilen belge
gezi kuponu
yemekler
kent gezileri Noun
üstün başarı, bir kişinin/grubun/ülkenin üstün yeteneklerini kullanarak elde ettiği şöhret/ün. Noun
deha tezahürü, dâhiyane eser. Noun
üstün yetenek/kudret ve hüner gerektiren iş. Noun
kısa ve kapsamlı özet. Noun
gidiş-geliş uçuş bileti
turist rehberi Noun, Tourism
tur rehberi Noun
Turizm Rehberliği Bölümü Noun, Education-Training
Avrupa turu
bahçeyi gezme
evi gezme
gezi işletmecisi
tur operatörü Noun, Tourism
gezi programının yer düzenlemeleri (otel , kent gezisi , eğlence programları , vb) kapsayan
seyahat acentesi ya da havayolu tarafından verilen belge
Turne Organizasyon Birimi Noun, Organizations
dünya turu
(tiyatro) taşrada turneye çıkmak Verb
taşrada turneye çıkmak Verb
ucuz bilet tarifesi
bütün masrafları kapsayan turistik gezi sözleşmesi
teftiş gezisi
bir ülkeyi dolaşmak Verb
resmi iş yolculuğu
Festivaller, Yarışmalar ve Turne Organizasyonu Koordinatörlüğü Noun, Organizations
Turizm Rehberliği Bölümü Noun, Education-Training