trace

  1. iz, eser, nişan, kalıntı.
    No trace remains: Hiçbir iz kalmadı.
    He vanished without trace:
    Hiçbir iz bırakmadan kayboldu/sırra kadem bastı.
  2. ima, belirti, emare.
    traces of pain: ağrı belirtileri, hafif ağrılar.
    the trace of a smile: hafif tebessüm.
  3. patika, hayvan/taşıt izi, yol.
  4. işaret.
  5. azıcık şey, zerre, eserî/az miktar.
  6. Psychology hafızada kalan iz.
  7. kaydedici aletin çizdiği hafif çizgi.
  8. izlemek.
    to trace a river to its source.
  9. izini araştırıp bulmak/takip etmek, iz sürmek.
    to trace the evil to its source: fenalığın kökünü/menşeini araştırıp bulmak.
  10. seyrini/gelişmesini izlemek/takip etmek.
    to trace a political movement.
  11. keşfetmek, tayin/tespit etmek, meydana çıkarmak, araştırıp bulmak.
    The police were unable to trace
    the whereabouts of the missing girl: Polis, kaybolan kızın yerini bulamadı.
  12. dikkatle (resim vb.) çizmek, yazmak.
  13. trace out: plân/harita vb. yapmak. trace out a scheme: bir proje tasarlamak.
  14. trace over: şeffaf kâğıt üzerinden kopya etmek.
  15. oymak, hâkketmek.
  16. (geçmişe/tarihe) uzanmak, dayanmak, (eski bir tarihe kadar) gitmek.
    His family traces back to the
    tenth century: Soyu onuncu yüzyıla kadar uzanıyor.
  17. dikkatle araştırarak aslını bulmak/göstermek.
  18. Noun arabanın koşum kayışı.
  19. Noun, Machines krank kolu, hareket aktarma çubuğu.
harita üzerinde yolunu çizmek Verb
soyunun nerden geldiğini bulmak Verb
soyunu araştırmak Verb
'na bağlamak Verb
soyu eski bir aileden gelmek Verb
izine düşmek Verb
komut takibi
komut izleme
yaprak izi. Noun
makro izleme
aramanın kaynağını tespit etmek Verb
aramanın nereden yapıldığını bulmak Verb
(US) Br bir çeki izlemek Verb
bir çeki izlemek Verb
aslından kopya çıkarmak Verb
bir mektubu arayıp bulmak Verb
plan çizmek Verb
bir olayı kaynağına kadar izlemek Verb
arama tarama şubesi Noun
aslını arayıp bulmak.
bir çocukluk yaşantısına uzanmak Verb
belirtisel öğe: (a) canlıların yaşaması için çok az miktarda gerekli olan madde (demir, bakır, çinko
vb.), (b) suda, toprakta, canlılarda pek az miktarda rastlanan öğe.
Noun
araba atı
kadana
izleme günlüğü Information Technology
kayıp malları aramak Verb
kaybolan malları aramak Verb
bir kızağın izi
krokisini yapmak Verb
planını çizmek Verb
bir evin planlarını çizmek Verb
bir evin planıni çizmek Verb
bir evin planını çizmek Verb
saydam kâğıt üzerinden kopya etmek Verb
birinin yerini bulmak Verb
bir hastalığın nedenlerini araştırmak Verb
siyasi bir hareketin tarihçesini çizmek Verb
bir oyunun kaynağını bulmak Verb
ardında iz bırakmamak Verb
espriden eser yok