uğraşmak

Turkish-English Translation

  1. exert
  2. endeavor
  3. Verb to grapple
  4. Verb to labour
  5. Verb to plague
  6. Verb to strive
  7. Verb to tackle
  8. Verb to wrestle
  9. Verb to approach
  10. Verb to attempt
  11. Verb to engage
  12. Verb to handle
  13. Verb to put yourself out
  14. Verb to struggle
  15. Verb to work
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

...le uğraşmak
to concern yourself with ... Verb
adi işlerle uğraşmak
to grub Verb
amatör olarak bir sanat veya işle uğraşmak
to dabble Verb
amatör olarak politikayla uğraşmak
to dabble in politicss Verb
araştırma işiyle uğraşmak
to be engaged in research work Verb
aşırı dikkat çekmeye uğraşmak
to hype Verb
aynı anda pek çok işle uğraşmak
to spread yourself too thin Verb
başkalarının işleriyle uğraşmak
to handle affairs of other people Verb
beyhude uğraşmak
to pluck a crow Verb
bilimsel kurumlarla uğraşmak
to engage in scientific pursuits Verb
bir işle uğraşmak
to prosecute a trade Verb
bir poliçenin tahsiliyle uğraşmak
to attend to the collection of a bill Verb
bir problemi çözmek için canla başla uğraşmak
to hammer away at a problem Verb
bir senedin tahsiliyle uğraşmak
to attend to the collection of a bill Verb
bir şey üzerinde saatlerce uğraşmak
to take hours over sth Verb
bir şey yapmaya boşuna uğraşmak
to make useless attempts to do sth Verb
bir şeyi yapmak için çok uğraşmak
to be at pains Verb
bir şeyle kısa süre uğraşmak
to take a turn at sth Verb
bir şeyle sırf zevk için uğraşmak
to be on and off with sth Verb
bir şeyle uğraşmak
to have a go at sth Verb
bir sorun ile uğraşmak
to pore upon a problem Verb
biriyle uğraşmak
to deal with someone Verb
birşey için uğraşmak
to struggle for something Verb
birşey yapmakla uğraşmak
to engage in doing something Verb
birşeyi yapmaya uğraşmak
to work to do something Verb
birşeyin ticaretiyle uğraşmak
to deal in something Verb
birşeyin ticaretiyle uğraşmak
to deal with something Verb
birşeyle uğraşmak
to see about something Verb
birşeyle uğraşmak
to attend to something Verb
birşeyle uğraşmak
to deal with something Verb
birşeyle uğraşmak
to engage in something Verb
birşeyle uğraşmak
to indulge in something Verb
birşeyle uğraşmak
to busy yourself with something Verb
birşeyle uğraşmak
to contend with something Verb
boş şeylerle uğraşmak
to shilly shally Verb
boşa uğraşmak
to bite on granite Verb
boşuna uğraşmak
to plough plow the sands Verb
boşuna uğraşmak
to carry coals to newcastle Verb
boşuna uğraşmak
to waste your breath Verb
büyük paralarla uğraşmak
to handle large sums of money Verb
çiçeklerle uğraşmak
to garden Verb
çiftçilikle uğraşmak
to be engaged in farming Verb
çok uğraşmak
to strain Verb
çok uğraşmak
to strain at Verb
çok zor işle uğraşmak
to moil Verb
deli gibi uğraşmak
to beaver away Verb
deniz ticaretiyle uğraşmak
to be in the shipping way Verb
dış ticaretle uğraşmak
to carry out foreign trading Verb
dış ticaretle uğraşmak
to engage in foreign trade Verb
doğru şeyi yapmak için uğraşmak
to cast about something Verb
edebiyatla uğraşmak
to take to literature Verb
edebiyatla uğraşmak
to be engaged in literature Verb
eğlence kabilinden politika ile uğraşmak
to dabble in politics Verb
el sanatı ile uğraşmak
to exercise a handcraft Verb
el sanatı ile uğraşmak
to exercise a handicraft Verb
en acil şeylerle uğraşmak
to deal with the most urgent things Verb
güçlüklerle uğraşmak
to contend with difficulties Verb
hisse alım satımı ile uğraşmak
to job Verb
hisse senetleri simsarlığı ile uğraşmak
to job shares Verb
hisse taahhüt işiyle uğraşmak
to deal in rights Verb
ihracatla uğraşmak
to be engaged in ecgd Verb
ihracatla uğraşmak
to be engaged in export Verb
işiyle gücüyle uğraşmak
to go about one's lawful occupation Verb
işiyle uğraşmak
to deal in Verb
işle uğraşmak
to be engaged in business Verb
karanlık işlerle uğraşmak
to traffic Verb
kendi işiyle uğraşmak
to ply one's trade Verb
kitap ticaretiyle uğraşmak
to be in the book line Verb
kredi işi ile uğraşmak
to deal in credits Verb
'le uğraşmak
to get up to Verb
madencilikle uğraşmak
to be engaged in working mines Verb
mal alışverişi ile uğraşmak
to trade in goods Verb
mesleğiyle uğraşmak
to prosecute a trade Verb
önemsiz şeylerle uğraşmak
to peddle Verb
otomobil ticaretiyle uğraşmak
to be in the motor business Verb
para alım satımı ile uğraşmak
to deal in money Verb
politikayla uğraşmak
to deal in politics Verb
politikayla uğraşmak
to be engaged in politics Verb
sadece kendi işi ile uğraşmak
to be intent in one's business Verb
sadece kendi işi ile uğraşmak
to be intent on one's business Verb
şahsiyatla uğraşmak
to take to personalities Verb
şahsiyet ile uğraşmak
to make personal remarks Verb
şahsiyetle uğraşmak
to take to personalities Verb
seçmenlerinin menfaatleri ve kaygıları ile uğraşmak
to nurse one's constituency Verb
simsarlıkla uğraşmak
to be in the brokerage line Verb
siyasetle uğraşmak
to deal in politics Verb
sonuna kadar uğraşmak
to go the whole hog Verb
takas ticareti ile uğraşmak
to barter Verb
ticaretle uğraşmak
to trade Verb, Commerce
ticaretle uğraşmak
to be in the trade Verb
ticaretle uğraşmak
(Br) to be in the trade Verb
trafikle uğraşmak
to cope with traffic Verb
uyuşturucu ticaretiyle uğraşmak
to deal in drugs Verb
vadeli alım satım ile uğraşmak
to deal in futures Verb
vadeli alım-satım ile uğraşmak
to deal in futures Verb
vazgeçirmeye uğraşmak
to discourage Verb
yüksek meblağlarla uğraşmak
to handle a lot of money Verb
bir işin hoş olmayan yanı ile uğraşmak zorunda kalmak (bir pazarlıktaki elverişsiz koşul
to get the wc end of the stick
bir şeyle uğraşmak zorunda kalmamak
to be spare d sth Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyi ... meşgul olmak
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.