useful

  1. Adjective yararlı, faydalı.
    a useful book. a useful member of society. You should be doing something useful
    with your time.
    make oneself useful: yararlı bir iş görmek, yardım etmek, işe yaramak.
  2. Adjective işe yarar, elverişli, kullanışlı.
    a useful tool.
yaramak Verb
faydası olmak Verb
tam zamanında işe yaramak Verb
yararlı olmak Verb
işe yaramak Verb
hem ziyaret hem ticaret
aktifin yararlı ömrü
faydalı yüzey
aktifin yararlı ömrü
kullanım süresi Noun, Accounting
bir şeyin yararlı kullanım süresi
ekonomik ömür Noun, Transport
kullanım ömrü Noun
bir şeyin yararlı kullanım süresi
faydalı yük Noun, Transport
saf hamule
toplumun yararlı üyesi
faydalı bitki
vergiye tabi tutulacak kullanım süresi
yararlı iş
verim
randıman
faydalı etki
yararlı bir iş yapmak Verb
bu işe yaramaz
azami faydalanılacak yük
çok yararlı buluş
yararlı iş görmek Verb
yararlı iş yapmak Verb
bir aktifin maliyetini kullanış ömrüne yaymak Verb