vücut

Turkish-English Translation

  1. form
  2. body
  3. figure
  4. frame
  5. flesh
  6. entity
  7. subsistence
  8. carcass
  9. chassis
  10. bodily
  11. soma
  12. being existence
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Form tutma salonları ile vücut geliştirme salonları (NACE kodu: 93.13)
Fitness facilities (NACE code: R93.1.3) Noun, Trades-Professions
vahdet-i vücut
unity of existence Noun, Religion-Faith
vahdet-i vücutçu
believer in the unity of existence Noun, Religion-Faith
vücut azaları
body parts Noun, Medicine
(alaylı) vücut
carcass
ademi vücut
non-existence
ademi vücut
absence
dolgun vücut
plump
ham vücut
body out of condition (from lack of exercise
vücut bakımı
body care Noun, Medicine
vücut bulma
incarnation
vücut bulma
embodiment Noun
vücut bulmak
to arise Verb
vücut bulmak
to come into being Verb
vücut bulmak
to come into existence Verb
vücut bulmuş
incarnate
vücut bütünlüğü
bodily integrity Noun, Law
vücut dili
body language
vücut dutan düşmek
to decline in health Verb
vücut dutan düşmek
to grow thin Verb
vücut geliştirme
bodybuilding Noun, Medicine
vücut güçlendiren idman
body builder
vücut güçlendiren ilaç
body builder
vücut güçlendiren spor
body builder
vücut ısısı
animal heat Noun
vücut ısısı
blood heat
vücut ısısı
heat
vücut kazandırma
incarnation
vücut kazandırmak
to incarnate Verb
vücut organlarının görev ve hareketlerine ait
functional
vücut sıcaklığı
body temperature Noun, Medicine
vücut sıvısı
humor Medicine
vücut sıvısı
body fluid Noun, Medicine
vücut vermek
to produce Verb
vücut yapısı
habit
(kadınlar için) vücut hatları biçimli
curvaceous
aşırı düşük vücut ısısı
hypothermia
aşırı yüksek vücut ısısı
hyperthermia
beden tamlığı, vücut tamlığı
bodily integrity; physical integrity
isbat-ı vücut etmemek
to make default of appearance Verb
isbat-ı vücut etmemek
to default an appearance Verb
ispatı vücut etmek
to appear in person Verb
mahkemede ispat-ı vücut etmeme
default
mahkemede ispat-ı vücut etmeme
default of appearance
mahkemede ispat-ı vücut etmemek
to default Verb, Law
mahkemede ispat-ı vücut etmeyen kimse
defaulter
ölünün ruhuna yeniden vücut vermek
to reincarnate Verb
Tanrı'nın İsa'da vücut bulması
incarnation
tedavi için vücut içine sert bir madde koymak
to implant Verb, Medicine
yeniden vücut kazanmış
reincarnate
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. İnsan veya ... gövdesi, beden
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.