fırsat kollamak, sırasını beklemek.
He's just waiting his chance to strike.
eşref saatini beklemek
Verb
beklemekten başka ne yapılabilir
tam bir saat beklemek
Verb
bir cenaze töreninde hazır bulunmak
Verb
gözleri yollarda kalmak
Verb
(bavul vb) alınmasını beklemek
Verb
mirasa konmayı beklemek
Verb
bütün bir saat boyunca beklemek
Verb
kalkış için beklemek
Verb
olayların gelişmesini beklemek/rüzgârın nereden eseceğini beklemek/acele iş yapmamak.
mirasa konmayı beklemek
Verb
olayların sonucunu beklemek
Verb
sahneye çıkmayı beklemek
Verb
(bir kimsenin) bir dediğini iki etmemek, etrafında dört dönmek, en ufak arzusunu yerine getirmek.
birine servis yapmak
Verb
birinin etrafında dört dönmek, canla başla hizmet etmek.
Linda is spoiled because her mother waits on her hand and foot.
garson olarak masaya servis yapmak
Verb
(a) hizmet etmek, servis yapmak.
A young waitress waited on us in restaurant. (b) (iş için) ziyaret
etmek, nezaket ziyaretinde bulunmak.
Tomorrow the Prime Minister will wait on the President. (c) (birinin) maiyetinde bulunmak, (d) …'i takip etmek/izlemek, sonuç olarak belirmek.
Poverty waits on idleness and extravagance: Aylaklığın ve israfın sonu fakirliktir.
wait on one hand and foot: (birisinin) etrafında dört dönmek.
bitmesini beklemek.
There was nothing to do but wait out the storm.
piyasaya mal sürmeyerek fiyatları etkilemek
Verb
hisse senetlerini elde tutarak piyasayı etkilemek
Verb
hisseleri elde tutarak piyasayı etkilemek
Verb
birinin uygun zamanını beklemek
Verb
hizmetçilik/garsonluk yapmak.
He waits at table in a hotel dining room.
birisi gelip alacak diye beklemek
Verb
ağzına verilmesini beklemek
Verb
.
k.d. (a) yatmayıp birini beklemek.
I'll probably be late, so don't wait up for me. (b)
durup (birinin yetişmesini) beklemek.
saat 11'e kadar yatmamak
Verb
el pençe divan durmak
Verb
kocasının etrafında dört dönmek
Verb
(ticari mümessil) birini ziyaret etmek
Verb
Sabreden derviş, muradına ermiş.
Sentence
istasyonda uzun süre beklemek
Verb
otobüs için uzun süre beklemesi gerekmek
Verb
bak ve gör politikası
Noun
bekle gör politikası
Noun