wanton

  1. Adjective sebepsiz, gayesiz, maksatsız, yersiz, düşüncesiz.
  2. Adjective insafsız, adalete ve insanlığa aykırı.
  3. Adjective şehvet düşkünü, zevk ve sefahat düşkünü.
  4. Adjective ahlâksız, iffetsiz.
    a wanton woman.
  5. Adjective lüks ve gösteriş meraklısı.
  6. Adjective serâzat, başıboş, avare, şen, neşeli.
    wanton curls.
  7. Adjective (bkz: refractory ), (bkz: rebellious )
  8. Noun ahlâksız/şehvet düşkünü kimse, âşüfte, fahişe.
  9. Noun şen, şakrak, ele avuca sığmaz (insan/hayvan).
  10. Noun (bkz: trifler ), (bkz: dallier ).
  11. Noun şımarık kimse.
  12. Transitive Verb zevk ve sefahate dalmak, kendini ahlâksızlığa vermek, sefih bir hayat sürmek.
  13. Transitive Verb çok gelişmek.
  14. Transitive Verb aşırı davranmak, ileri geri konuşmak, sınır tanımamak, ileri gitmek.
muzip hareket
kasıtlı saldırı
kaygısızca tehlikeli araba kullanma
kaba ve dünyayı umursamayan davranış
israf etmek, har vurup harman savurmak, sefahat yolunda tüketmek.
to wanton away one's inheritance. to wanton money away.
yaramaz çocuk
sebepsiz zulüm
acımadan yıkıp yok etme
zengin muhayyile
başıboş imgelem
açık saçık roman
kanunsuz grev
kontrolsüz büyüyen otlar
sefih kadın
kasıtlı ihmalkârlık