yayın

Turkish-English Translation

  1. Noun, Media-Publishing publication
  2. Noun publication
  3. broadcast
  4. Information Technology issue
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

basın-yayın
media Noun, Media-Publishing
basın-yayın organı
media outlet Noun, Media-Publishing
Ulusal Sınırlar Dışındaki İstasyonlardan İletilen Yayınların Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi
European Agreement for the Prevention of Broadcasts Transmitted from Stations Outside National Territories Noun, International Law
yayın organı
media organization Noun, Media-Publishing
yayın organı
media outlet Noun, Media-Publishing
(radyo , TV) canlı yayın
live
(radyo) canlı yayın
live broadcast
(televizyonda) canlı yayın
camera reporting
aylık yayın
monthly publication
basın ve yayın
journalism Noun, Education-Training
bir zarfa girecek şekilde katlanmış yayın
folder
canlı yayın
live coverage
canlı yayın
live program
canlı yayın
live broadcast
canlı yayın
live broadcast Noun
dergi ya da periodik yayın
book
dini yayın
religious publication Noun, Religion-Faith
direkt canlı yayın
live tranmission
dışarıdan yayın
outside broadcast
geciktirilmiş yayın
delayed broadcast
halk tipi yayın
popular edition
kablo lu yayın
cablecasting
kanunen geçerli yayın
legal publication
karasal yayın
terrestrial broadcast Noun
karşılıklı yapılan yayın
simultaneous transmission
mesleki yayın
business press
müstehcen yayın
obscene publication
müstehcen yayın
dirt
müstehcen yayın
pornography
müstehcen yayın
obscene publications
naklen yayın
live telecast
naklen yayın
live broadcast
olay yerinden yayın
spot coverage
önceden kaydedilen yayın
prerecorded broadcast
önceden kaydedilmiş yayın
recorded broadcast
onur kırıcı yayın
libel
özel yayın
separate edition
radyo ile yayın
transmission by radio
radyo ya da televizyonda canlı yayın
on air
radyo ya da televizyonda canlı yayın
live program (me)
resmi yayın
governmental publication
serbest yayın
free publication
ses alma aygıtı ya da video-teyp yoluyla yapılan yayın
odd- air
sesli yayın
sound broadcasting
stüdyo dışına yayın
outside broadcast
süreli yayın
periodical publication Noun, Media-Publishing
süreli yayın
periodical Noun, Media-Publishing
süresiz yayın
non-periodical publication Noun, Media-Publishing
tefrika yayın
serial publication
teknik yayın
technical publication
telif hakkına tabi yayın
copyrighted production Noun, Law
uydu yoluyla yayın
satellite relay
yayın alanı
covered sector
yayın cihazı
transmitting set
yayın cihazlarını birbirine bağlamak
to link up transmitters Verb
yayın dünyası
republic of letters Noun
yayın eleştirmeni
literary critic
yayın etiği
publication ethics Noun, Education-Training
yayın frekansı
broadcast frequency
yayın gücü
transmitting power
yayın gücü 50
clear channel station
yayın günü
broadcast day
yayın hakkı
publishing rights Noun
yayın hakkı tek kişide olan haber
exclusive news
yayın için düzelterek yeniden yazmak
to ghostwrite Verb
yayın için kullanılan yapay uydu
telstar
yayın ilkeleri
editorial principles Noun
yayın işi
publishing business
Yayın İşleri Dairesi Başkanlığı
Department of Publications Noun, Organizations
yayın istasyonları şebekesi
network
yayın istasyonu
transmitting station
yayın istasyonunun sessizliği
dead air
yayın izni
imprimatur
yayın merkezi
key station
yayın öncesi
pre-roll Adjective, Advertising
yayın öncesi yasak
prior restraint Noun, Law
yayın organı
media outlet Noun, Media-Publishing
yayın ortası
mid-roll Adjective, Advertising
Yayın Planlama ve Değerlendirme Kurulu
Publication Evaluation Board Noun, Organizations
yayın programında ayrılmış yer
slot
yayın şebekesi
broadcast network
Yayın Seçme Kurulu
Publication Selection Board Noun, Organizations
yayın sıklığı
frequency of publication
yayın sonrası
post-roll Adjective, Advertising
yayın stüdyosu
broadcasting studio Noun
yayın stüdyosu
transmitting studio Noun
yayın tarihi
issue date
yayın tarihinde yürürlüğe giren
effective immediately
Yayın ve Dokümantasyon Dairesi
Department of Publication and Documentation Noun, Organizations
yayın yapan
transmitting
yayın yapma işlemi
transmission
yayın yapma yeri
transmitter site
yayın yasağı
gag order Noun, Law
yayın yasağı
embargo Noun
yayın yasağı
gag order Noun
yayın yoluyla hakaret
defamacast Noun, Law
yayın yoluyla resmi açıklama
official publication
yayın zamanını değiştirmek
to bump Verb, Radio-Television
(radyo , TV yayını) başlıca yayın saati
prime time
(radyo ve televiyonda) yayın dönemleri arasındaki zaman
transition time
(radyo yayını) yayın alanı
service area
(radyo) adını belirten yayın anonsu
station identification
(televizyon , vb) yayın zamanı sonu
sign of decay
(televizyon) yayın dalga boyu
beam width
ana radyo yayın istasyonu
basic network
ana yayın istasyonu
basic station
anteni yayın istasyonuna yöneltmek
to direct the aerial towards a station Verb
avrupa yayın anlaşması
European Broadcasting Agreement
avrupa yayın birliği
European Broadcasting Union
aynı anda hem televizyon hem de radyodan yayın yapmak
to simulcast Verb
aynı aygıtla yayın yapma ve yayın alma gibi
simultaneous transmission
basın yayın organları
media outlets Noun, Media-Publishing
başka bir yayın zamanına kaydırmak
to bump Verb, Radio-Television
bir istasyonun yayın gününün başlangıcı
sign on
bir sütun eninde ve bir inç boyunda yayın alanı
column inch
bir yayın istasyonunca ulaşılan ana ya da merkez alan
primary service area
bir yayın programını aktararak yayınlamak
to relay a broadcast program (me) Verb
bir yayın ya da kayıttan görüntü ya da ses almak
to pickup Verb
canlı yayın çekimleri için televizyon kamerası
camera chain
denizaşırı (yabancı) ülkelere yapılan radyo yayın programı
overseas broadcast program me
devletin radyo yayın istasyonlarından yayın yapmak
to broadcast on state networks Verb
gazete yayın müdürü
editor
genel yayın aktarıcısı
broadcast repeater
genel yayın yönetmeni
editor-in-chief Noun, Media-Publishing
genel yayın yönetmeni
chief editor Noun, Media-Publishing
genel yayın yönetmeni
executive editor Noun, Media-Publishing
gizli yayın cihazı
secret transmitter
gündüz yayın yapan istasyon
daytime station
hem gündüz hem gece yayın yapan istasyon
full-time station
ilk yayın istasyonu
pioneer broadcasting station
ilk yayın tarihi
release date Noun, Advertising
kabloyla yayın yapmak
to cablecast Verb
korsan yayın istasyonu
pirate broadcasting station
naklen yayın yapmak
to relay Verb
öncelikli televizyon yayın zamanı
prime television time
ortaklaşa televizyon yayın kuruluşu
covision
özel yayın istasyonu
private commercial staion
özel yayın istasyonu
private station
özel yayın istasyonu
private commercial station
radyo ile yayın yapan kişi ya da örgüt
broadcaster
radyo yayın bandı
communication band
radyo yayın ekibi
broadcasting team
radyo yayın hakları
broadcasting rights Noun
radyo yayın işi
broadcasting business
radyo yayın istasyonu
broadcasting station
radyo yayın kabini
broadcasting cabin
radyo yayın kurulu
broadcasting council
radyo yayın odası
broadcasting room Noun
radyo yayın programı
broadcast program (me
radyo yayın programı
broadcast program me
radyo yayın programı
broadcast program (me)
radyo yayın ruhsatı
broadcasting-transmitting licence
radyo yayın ruhsatı
broadcasting-tranmitting licence license
radyo yayın şebekesi
broadcasting network
radyo yayın şebekesi
radio network
radyo yayın teçhizatı
broadcasting equipment
radyo yayın zinciri
chain broadcast
radyoda gürültü yapan yayın aleti
jamming transmitter
radyo-TV yayın şirketi
broadcasting company
savaş sırasında düşman yayın istasyonuna parazit yapmak
to jam the enemy's station during the war Verb
ses geçirmez yayın stüdyosu
sound-proof broadcasting studio Noun
sözle veya yayın yoluyla hakaret suçlarında
malice in fact
TV yayın şirketi
broadcasting corporation
verici yayın yapan istasyon
transmitter
yabancı ülkelere yapılan radyo yayın programı
overseas broadcast program
yabancı ülkelere yayın programı
oversea broadcast program (me)
yabancı ülkelere yayın programı
overseas broadcast program
yabancı ülkelere yayın programı
overseas broadcast programme
yerel radyo yayın istasyonu
local station
Avrupa Yayın Antlaşması
European broadcasting agreement
Avrupa Yayın Birliği
European Broadcasting Union (EBU-Eurovision)
Avrupa Yayın Birliği'nin televizyon programı
eurovision
Basın ve Yayın Bölümü
Department of Journalism Noun, Education-Training
Basın ve Yayın Bölümü
Journalism Department Noun, Education-Training
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı
Department of Media, Publications and Public Relations Noun, Organizations
Eğitim ve Yayın Dairesi
Department of Training and Publishing Noun, Organizations
Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı
Department of Training and Publication Noun, Organizations
Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığı
Directorate for Training and Publication Noun, Organizations
İngiliz Radyo Yayın Şirketi
british broadcasting company
Kültür Sanat ve Yayın Kurulu
Culture, Arts and Publication Board Noun, Organizations
Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü
Directorate General for Legislation Development and Publications Noun, Organizations
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanun
Law on the Establishment and Broadcasting Services of Radios and Televisions Proper Name, Law
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Basılıp satışa ... gazete vb
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.