(bir kimseden/şeyden) haber almak, haberi olmak, tanımak, duymak. 
 He wasn't heard of for a long time: 
 Uzun zaman ondan haber alınamadı. 
 “Who's he?” “I never heard of him.” “O kim?” “Bilmem, tanımıyorum.” 
 I've never heard of anyone doing a thing like that: Bir insanın böyle bir şey yaptığını ömrümde duymadım.