en candan, bütün kalbi ile, samimî olarak, hulûsu kalple. 
 from the bottom of my heart: en candan 
 kalbimin derinliklerinden. 
 I pity him from my heart: Ona samimî olarak acıyorum.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        kendi ayakları üzerinde durmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) son meteliğine kadar bahse girmek. 
 I bet my bottom dollar: Nesine istersen bahse girerim. 
 (b) son derece/yüzde yüz emin olmak, kesinlikle güvenmek.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        aslında, esasında, gerçekte, esas itibarıyla, hakikatte. 
 They knew at bottom that they were deceiving  themselves: Aslında kendi kendilerini aldattıklarını biliyorlardı. 
 At bottom, he is not a bad fellow: Aslında kötü bir kişi değildir.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        aslında, esasında, gerçekte, esas itibarıyla, hakikatte. 
 They knew at bottom that they were deceiving  themselves: Aslında kendi kendilerini aldattıklarını biliyorlardı. 
 At bottom, he is not a bad fellow: Aslında kötü bir kişi değildir.
                        
                        
                     
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir işin temelini atmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        İngiliz gemisiyle gitmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (a) azalmak, en düşük düzeye ulaşmak, (b) en zor/müşkül/fena duruma düşmek.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir sevkıyat için açık teminat tahtında beyan edilen azami meblağ
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        borçsuz harçsız, kimseye borcu olmadan. 
 to stand on one's own bottom: kendi yağı ile kavrulmak, kimseye müdanası olmamak.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dere yatağı
                        
İsim, Coğrafya                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dip, taban, en alt düzey. 
 Prices hit rock bottom: Fiyatlar en alt düzeye indi.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        deniz dibi
                        
İsim, Denizcilik                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (gemi) karaya oturmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dibe değmek, (b) (fiyat) çok düşmek, (c) (ümit) suya düşmek.
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dip akıntıları
                        
İsim, Denizcilik                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatlar yükselmeden önce en düşük fiyatlı hisse senetlerini satın alma amacını güden yatırımcı
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        dip avcılığı (fiyatı yükselebilecek , ucuz ve iyi performans göstermeyen hisse senetleri aranması
                        
                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        vadi, nehir kıyısındaki lığlı arazi.
                        
                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        ovalık yer
                        
İsim, Coğrafya                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sonuç, özet, son söz/karar, uzun sözün kısası, hulâsai kelâm. 
 Give me the bottom line of your last  meeting: Bana son toplantınızın özetini söyle.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        gerçek, çıplak hakikat. 
 Look, the bottom line is that poor Max is an alcoholic.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        (malî raporda) en son rakam, kâr veya zarar.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bitirmek, karara bağlamak. 
 Okay, guys, let's bottom line this project and break for coffee: Peki, 
 arkadaşlar, şu projeyi bitirip kahve paydosu yapalım.
                        
                        
                     
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        alt kenar boşluğu
                        
Bilgi Teknolojileri                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        yeniden yükselmeden önce en aşağı düzeye inmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        en aşağı düzeyde bulunmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        taban tıkacı
                        
İsim, İnşaat                        
                    
                 
                
                
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        tortulu maya: şarap ve bira yapımında tortu şeklinde çöken maya.
                        
İsim                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        arkasında, gerçek sebebi/sorumlusu, tertipçisi, kışkırtıcısı. 
 It was thought that Communists were  at the bottom of the anti-American demonstrations: Amerika aleyhindeki gösterilerin tertipçisi Komünistler olduğu sanılıyordu.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        masanın dibinde oturmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir işin aslını oluşturmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        listenin dibinde olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        en az oy almış olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        en düşük vergi diliminde olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir listenin sonunda olmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir kanunun temeline inmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir konunun temeline inmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        muhakkak ki, son lirama bahse girerim ki.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        altüst etmek, başarısızlığa/akamete uğratmak. 
 Her refusal has knocked the bottom out of my plans.
                        
                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        bir davayı her yönden çürütmek
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        sayfanın altına (dibine) not basmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyasko vermek, gülünç düşmek, başarısızlığa uğramak. 
 Is he the best speaker they could get for the  meeting? This time they've really scraped the bottom of the barrel! 13. 
 scrape through: güçbela atlatmak, yakayı zor kurtarmak. 
 scrape through an examination: sınavda güçbela geçmek.
                        
                        
                     
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        masanın dip inde oturmak
                        
Fiil                        
                    
                 
                
                    
                    
                    
                    
                    
                        fiyatlar en düşük düzeye indi